"Söz konusu o olunca," dedi gözlerini kırpıştıra kırpıştıra, “bağlarım kopuveriyor gündelik hayatla. Tık diye kopuveriyor. Zor mu kolay mı, uzun mu kısa mı, fark etmiyorum artık. Aşk budur işte! Sizi bu sı-sı-sıkıcı hayattan üüüp diye koparıp alır.
Ansızın gelenlerdendi, siz artık şişmiş yüreğinizle beklemekten vazgeçmişken. Güvenilmezliği insanın sinirlerini tel tel edenlerdendi. Unutkanlardandı ... Ne güçlü bir kaledir unutkanlık, ne dehşetli bir zırhtır!