Bazen bir kitapta, bir zamanlar kafanızdan geçmiş, belirsiz bir düşünceye, uzaktan gelen, en ince duygunuzun ortaya çıkması gibi, kararmış bir benzetmeye rastladığınız oldu mu hiç?
"Gerçekten de akşamları, lamba yanarken, camlardaki rüzgarın uğultusunu duyarak, ateşin başına geçip, kitap okumak kadar güzel bir şey var mı ?
-Başka bir şey düşünemezsiniz, saatler su gibi akıp gider. Gördüğünüzü sandığınız bir ülkede, yerinizden dahi kıpırdamadan dolaşırsınız, hayalle sarmaş dolaş olan düşünceniz ayrıntılar içinde oynaşır, ya da maceraların şöyle ucundan misafiri olursunuz, kişilerin arasına karışır, onların giysileri altında heyecanlananın siz olduğunu sanırsınız!"