Lachlan damarlarına dolan öfke hissiyle elini geri itti. "Lanet olası topraklarını veya paranı istemiyorum."
Bella'nın masmavi gözleri ona meydan okurmuş gibi öfkeyle parıldadı. "Ne istiyorsun o zaman?"
Lachlan onu kendisine çekti ve bunu yapar yapmaz kasları gerildi. İçinde büyük bir savaş kopuyordu. Ne istediğini sandığı şey. İstediği şey. Sahip olabileceği şey. Tüm bu düşünceler içinde daha fazla tutamayacağı bir duygu patlamasına neden oldu.
Seni. Seni istiyorum.
Ama bunu nasıl söyleyebileceğini bilmiyordu. Hissettiklerini söze dökemiyordu. Her şeyi yoluna nasıl koyacağını da bilemiyordu.
Derken, her şey ters gitti.