Soylu olmak önemlidir! Nereden gelip, ne olduğumuzu bilmemiz, atalarımızın yiğitlikleri ile övünmemiz, üstünlük sağlar bize. Geçmişte yaşananların gururu, geleceğimize ışık tutar.
Gelecekte de Mete Han ile akraba olmaya çalışan pek çok Çin soylusu ortaya çıkacaktır. Çünkü Çinliler Mete Han'a büyük saygı duyuyorlardı.
Kim Mete Han ile akraba olmak istemez ki?
Bu, Çinliler için gurur duyulacak bir akrabalıktır.
Filhakika (gerçekten) Turan mefkûresi mazide bir hayal değil, bir şe'niyetti (gerçekti). Milattan 210 sene evvel Kun hükümdarı Mete, Kunlar (Hunlar) nâmı altında bütün Türkleri birleştirdiği zaman Turan mefkûresi bir şe'niyet haline girmişti. Hunlardan sonra Avarlar, Avarlardan sonra Göktürkler, Göktürklerden sonra Oğuzlar, bunlardan sonra Kırgız, Kazaklar, daha sonra Kür Han, Cengiz Han ve sonuncu olmak üzere Timurlenk, Turan mefkûresini şe'niyet haline getirmediler mi?
Hun hükümdarı Mete Han'a M.Ö. 192'de evlenmesi için Çinli prenses gönderen Çin İmparatoru Huei'nin bu hareketine karşı Mete Han, Çin'de asıl gücü elinde bulunduran Huei'nin annesine evlilik teklifi yapar. Mektup şöyle;
Mete Han'ın mektubu;
"Ben sazlıklar arasında doğup, sığır ve at topraklarının vahşi bozkırlarında büyütülmüş yalnız bir dul hükümdarım. Çin'e seyahat etmek özlemiyle çok defa sınır bölgesine gelmişimdir. Zatı şahaneleri de yalnız bir yaşam süren dul bir hükümdardır. İkimiz de zevklerden mahrum bir yaşam sürmekte olup kendimizi eğlendirme imkanımız yoktur. Ümidim ikimizin birbirimizde olanları, olmayan eksikliklerimiz için değiş tokuş etmemizdir."
İmparatoriçe Lü'nün cevabı;
"Yaşım ilerlemiş ve gücüm zayıflamaktadır. Saçlarım ve dişlerim dökülmekte, düzgün ve dengeli bir şekilde dahi yürüyememekteyim. Ch'an-yü herhalde çok abartılmış haberler duymuş olmalı. Ben kendisini bu kadar alçaltmasına layık değilim. Ancak, ülkem hiç bir yanlış yapmadı ve ümidim kendisinin ülkeme zarar vermeden sakınmasıdır."
Bu cevap üzerine Mo-tu isteğinden vazgeçmiş ve teşekkürünü iletmek için elçi yollamış.
Hani bize barbar diyorlar ya! Şu mektuptaki kibarlığa bakınca, en barbar halimiz bile bugünkü sizin dünyayı savaşa boğan, bitmez tükenmez hırslarınızdan daha incedir!