Hâlâ ayrılıklardan şikayet eden ney’in ‘biricik sırrı’ hakikaten ‘hasret’tir. O halde “Bişnev in ney...”
Sayfa 199Kitabı okudu
Hâlâ ayrılıklardan şikayet eden ney’in ‘biricik sırrı’ hakikaten ‘hasret’tir. O halde “Bişnev in ney...”
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
Işkdur ol neş'e-i kâmil kim andandur müdâm Meyde teşvîr-i harâret neyde te'sîr-i sadâ (Aşk, o kamil, tam neş'edir ki, daima şarapta insanı saçma sapan ve neticede kendini utandıracak sözler söyleten o hararet, o ruh haleti ''humma sayıklaması'' ve neydeki sesin ondaki tesiri ancak aşktandır.) Şarap neş'esiyle coşan, ney sesinden derin bir
Sayfa 16 - AkçağKitabı okudu
"Emin Dede sadece büyük bir neyzen değil, aynı zamanda hâfızasına aldığı binlerce eseri kendisinden sonrakilere aktarmak suretiyle, son derece kritik bir dönemde, geleneğin ciddi bir kırılmaya uğramadan devam etmesini ve bugüne ulaşmasını sağlayan üç beş kişiden biridir."
"Hâlâ ayrılıklardan şikâyet eden ney'in "biricik sırrı" hakikaten "hasret"tir. O halde "Bişnev in ney..."
" Şiiri ve tefekkürüyle Türk kültürünü asırlardır besleyen Mevlânâ Celâleddin, engin hâyâl gücü ve inanılmaz ilhamıyla, sadece kendi çağına ve içinden çıktığı toplumun insanlarına değil, bütün insanlığa seslenebilen büyük bir sufi, kudretli bir şair ve düşünce adamıdır."
Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Nây/ney adı verilen ve kamıştan yapılan nefesli saz, o zamandan beri,dilinden anlayanlara bu yakıcı sırrı açıklamakta, mutlak güzellliğe( hüsn-i mutlak) duyulan derin aşk ve hasreti dile getirerek ayrılıktan şikaye edip durmaktadır."
Kapı YayınlarıKitabı okudu
"Açıkcası eski musiki Tanpınar için 'mâziyi açacak bir anahtar'dı."
Kapı YayınlarıKitabı okudu
Sonra sustu. Hava kararmaya başladığında, belki dayanamadığından, ağzından şu sözler dökülmüştü: "Her mûsikî, sesin değil de, aslında sessizliğin bir taklidi." Derken şunu da söyledi: "Mûsikî sessizliğe ne kadar yakınsa, o kadar mükemmel olur." Nihâyet şu sözleri mırıldandı: "Kulakları hassas olduğu hâlde hiçbir şey işitmeyen kişi, O'nu dinliyordur." Şunu da dedi: "Sessizlik de bir perdedir. Sessizliği işitebilirsin. 'Es' bile bu perdeye kıyasla, 'ses'tir." Yüzünde bir hüzün belirdi ve dedi: "İnsanlara neyi söylediğimi ve onları neye davet ettiğimi hemen hemen kimse anlamadı. Oysa onlara neyi ve ondan üflenen nefesini anlatmış, hepsini ney'e davet etmiştim. Kulağı olan işitti." ... "Susma vakti geldi." dedi. ... "ölümsüzlüğün sırrı olan âb-ı hayat'ın şırıltısını unutalım ve burnumuzda üflenen nefesi, vakti gelince aldığımız gibi, tertemiz bir nağme olarak sessizce teslim etmeye hazır olalım. Öyleyse hep birlikte susalım ve artık O'nun sesini dinleyelim."
Sayfa 232 - ZâhirKitabı okudu
87 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.