Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"1319 senesi nisanının ikinci Hızırilyas günü (13 nisan 1903) kışlaya döndüm. 40 atlı ile, Karazan taraflarına gözcülüğe gönderildim. Bulgarların oralarda da o gün isyan edecekleri haberi alınmıştı. Diğer bir müfreze İle de, erkan-ı harp yüzbaşısı İsmail Hakkı Bey, Resne caddesi üzerine gönderildi. Benim müfrezem bir şeye rastlamadı. Ama İsmail Hakkı Bey'in, Sapari köyünde eşkıya île mü­sademeye (çarpışmaya) tutuştuğu bildirildi. Şehirde heyecan başlamıştı. Birtakım silâh sesleri duyuldu. Dükkânlar kapandı. Ufak çapta çarpışmalar, öldürmeler oldu. Manastır'da 100 kadar Slav ve Bulgar öldü veya yaralandı. Ben derhal bir müfreze ile belediye civarını tutmaya memur edildim. Vakalar bastırıldı. Ama etrafta Bulgar çetelerinin çoğaldığt anlaşılıyordu. Çarpışlmalar da artık eksik değildi Mayıs aynıda 13 kişilik bir Bulgar çetesi ile girişilen çarpışmaya, ben de iki topla iştirak ettim, İlk tüfek ve top ateşini orada gördüm."
Vladimir Vladimiroviç Nabokov (22 Nisan 1899 – 2 Temmuz 1977)
Sebastian Knight 1899 yılının 31 Aralık günü, yurdumun eski başkentinde dünyaya geldi. Kestiremediğim nedenlerden ötürü adının açıklanmasını istemeyen yaşlı bir Rus hanım, bana bir gün Paris'te eskiden tuttuğu günlüğü göstermişti. O yıllar –anlaşılan– öylesine olaysız geçmiş ki, gündelik ayrıntıların dökümü (kişinin kendini ölümsüzleştirmesinin en biçare yolu) günün hava durumunu kısaca not etmekten ileriye gidememiş. Düşünülecek olursa, hükümdarların özel günlüklerinde de –ülkelerinde ne türlü karışıklıklar hüküm sürerse sürsün– genel olarak aynı konuya ağırlık verildiğini görmek ilginçtir. Belli bir şeyin peşine düşülmediği sürece talihin insanın yoluna neler çıkaracağı hiç bilinmez; kendi seçimimle izini sürdüğüm bir hedef olsa belki de hiçbir zaman ele geçiremeyeceğim bir şey duruyordu işte önümde. Bu sayededir ki Sebastian'ın doğduğu günün sabahının güzel, esintisiz bir sabah olduğunu, ısının (Réaumur ölçeğine göre) sıfırın altında on iki derece olduğunu söyleyebiliyorum size... ne var ki, kadıncağız ancak bu kadarını kayda değer bulmuş. Aslına bakarsanız adını gizli tutma kaygısına boyun eğmeyi de gereksiz buluyorum. Bu kitabı okuması epeyce uzak bir olasılık. Adı Olga Olegovna Orlova'ydı, hâlâ da öyle; yumurta yuvarlaklığında böyle bir ses uyumunu sizden saklamak yazık olurdu doğrusu.
Sayfa 7 - Metis Yayınları - Açılış BölümüKitabı okuyacak
Geri123
239 öğeden 231 ile 239 arasındakiler gösteriliyor.