Aynı düşüncede değiliz Aristo.
Aristo, bazı insanların doğuştan köle olduklarını ve yönetilmeleri gerektiğini söyler.
Sayfa 14 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Tarihte adı geçen tüm uygarlıklar gibi, Araplar da uygar dünya olarak kendilerini gördüler. Gerçek inanç sadece onlarda vardı, dış dünyada imansızlar ve barbarlar yaşıyordu.
Reklam
İslâm doktrinlerine göre Arap olmayan Müslümanlar Araplarla eşitti ve hatta daha fazla dindar olarak onlardan üstün olabiliyorlardı. Ama Araplar elbette fethettikleri ülke halklarına bu hakkı tanımak istemiyorlardı ve üstünlüklerini mümkün olduğunca uzun süre kabul ettirdiler. Arap olmayan Müslümanlar vergi konularında, sosyal yaşamda, siyasi, askeri ve diğer konularda Arapların altında görülüyor, eziliyorlardı.
Hastalık tam olarak teşhis edilmezse tedavi de tam olmaz. Mikrobu tanımadan hastalık tedavi edilemeyeceği gibi; mikrobu bilmeden olayları anlamamız, şifa bulmamızda mümkün değildir. Onun için bu sömürü dünyasını yöneten merkezi tanımamız lazım. Bu merkez Siyonizim merkezidir, Irkçı Emperyalizim merkezidir. Bugün Ortadoğu'da yapılanlar sadece İsrail meselesi değildir;Siyonizm adı altında bir inanışın, bir zihniyetin bütün dünyayı kontrol altına alma ve sömürme zihniyetidir. Kendilerini üstün ırk sanan bir batıl zihniyetin insanlığı yok etme ameliyesidir. Irkçı emperyalist odaklar diyor ki: "Müslüman âleminde, bütün gücümüzle ılımlılar çoğaltmamız lazımdır". 'Ilımlı İslam' ile ne anlatılmaya çalışılır? Yani cihat şuuru olmayacak, Hak ve adaleti hâkim kılma gayesi ve sorumluluğu taşımayacak, bozuk ve batıl düzene karışmayacak, Siyonizme hizmetçilik yapacak; ama namaz kılacak, oruç tutacak, umreye koşacak... Dünyadaki ve ülkedeki düzeni, Siyonist Merkezler tanzim edecek. Sen sadece Yahudi'ye vergi ve faiz ödeyeceksin; aldığın her malin fiyatının yarısını sömürü sermayesine haraç olarak vereceksin! Bir nevi küresel sisteme demokrat kölelik edeceksin, ama izin verilen ibadetleri de yerine getireceksin! İşte 'Ilımlı İslam' dedikleri bu...
Necmettin Erbakan
Necmettin Erbakan
Millî GazeteKitabı okudu
Türkiye'de, İstanbul'da eğitimli, güçlü bir siyah kölenin fiyatı dört-beş bin kuruş, yani iki ile üç yüz dolar arasında değişiyor, güzel bir beyaz kızın fiyatı ise elli bin kuruş ya da daha fazla.
Sayfa 25 - 19.yüzyıl ortalarında yazılmış bir Alman belgesine göreKitabı okudu
Bu köy Türkiye'nin Avrupa ve Asya topraklarına kadın iffetinin bu koruyucularını üretiyordu... O ülkede kaldığım süre içinde gördüğüm kadarıyla zenci köleleri hadım eden başlıca iki Kıpti keşiş vardı ve bunlar bu işte uzmanlaşmıştı. Yaptıkları iş yüzünden en aşağılık Mısırlılar bile nefret ediyorlardı onlardan ama hükümet koruyordu onları, çünkü devlete belirli bir vergi ödüyordu bu Kıptiler ve hadımları daha yüksek fiyata satan köle tacirleri de buna göz yumuyor ama içlerinden nefret ediyorlardı. Hadım etme ameliyatı korkunç görünse de genelde ölüm olayı çok azdı. 1813 yılında bir sefer altmış çocuk kısırlaştırıldı ve içlerinden sadece ikisi öldü; şehirde bu konuyu konuştuğum kişiler bu ölüm sayısının aslında çok olduğunu, genelde bu kadar ölüm olayı görülmediğini söylediler. Ölüm oranı genelde yüzde iki oranında oluyordu. Siout'dan Darfour ve Sennaar'a gelen kervanlardaki çok sayıda zenci çocuğu böyle kısırlaştırılıyordu,ben hepsini görmedim ama pek çok kişiden duydum. Çocuklar genelde sekiz ile on iki yaş arası oluyor, daha büyüklerde ölüm riski artıyormuş.
Sayfa 165 - Yukarı Mısır'da, Asyut (Siout) yakınında bulunan Zawiyat el-Dayr köyünü gezen Burckhardt'ın anılarıKitabı okudu
Reklam
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.