"Nitekim, yeni tarz evlenmeler de ona, fena olmaktan ziyade, çirkin ve tatsız geliyordu. Düğünden evvel birbirlerini o kadar iyi tanıyan kızla oğlan için gelin olmanın, güvey girmenin artık ne sırrı, ne heyecanı, ne cazibesi kalır? Duvağı açan el titremeden, duvağı açılan yüz kızarmadan birbirine yaklaşanların düğünlerindeki sevinç ve saadetin mânası nedir? Ah, yeni yetişen nesil ne acınacak bir haldeydi? Yarınki çocuklar saygı, itaat ve görenek gibi kayıtlardan kurtulacak, fakat aynı zamanda bu kayıtların temin ettiği zevklerden, saadetlerden de mahrum kalacaktı. Gittikçe sathileşecekler, gittikçe kabalaşacaklardı ve akıbet başıboş bırakılmış hayvanlar gibi, oradan buraya, buradan oraya atılıp dururlarken, günün birinde ya bir çukura düşecekler, ya da bir suda boğulacaklardı."
Sayfa 42 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Allah İle Aldatanların Şiddet Tutkusu
Batı'nın beslediği şiddet ve terör örgütleri denince herkesin aklına hemen Bin Ladin, Taliban gibi isimler gelir. Sadece onlar değil. Batı birçok İslamî cemaat ve tarikatı bu stratejiyle şiddete bulaştırdı. Bir örnek olarak İhvanül Müslimîn'i ele alalım.
Bu örgüt, kurucusu sayılan Hasan el-Benna'ya, 1928'de, İngiliz Süveyş Kanalı Şirketi'nin
Sayfa 120 - Yeni Boyut Yayınları, 30. BaskıKitabı okudu
Edip Harabî - Vahdetnâme
...
Bu sözleri sanma her insan anlar
Kuş dilidir bunu Süleyman anlar
Bu sırrı müphemi arifan anlar
Çünkü cahillerden pinhan eyledik
...
Sayfa 51 - AlterKitabı okudu
Her şey dünyadadır... dünyanın ötesinde hiçbir şey yok... platon, hayali ruhlar dünyasını başımıza bela etmişti. Her şeyin Dünya da ve insanda olduğunu anlatan Demokrit in kitaplarını Platon bulup, satın alıp yakıyordu. Platon,ruhları, cinleri ve hayali benimseyen devletlerin de resmi idoloğu durumundaydı .. bugün de durum değişmemiştir...
Dört kalıp var. Bu dört kalıp şeriat, tarikat, marifet ve hakikattır... dört kalıp bir kapıya açılır. Kapının kilidi ikrar, anahtarı imandır...
Alevilikte ikilik yoktur. Hep birdirler. Dil ile gönül birdir. Anne ile Baba birdir...
Alevilikte, dört kapı vardır..önemli olan ,Hakikat kapısıdır. Ancak, hakikatı öğrendim diye, sırra ayan oldum diye hiç kimse sırrı açıklayamaz. Bütün Alevilik sır üzerine kurulmuştur...
Yer, gök yok iken iki derya vardı. Bu deryalar yan yana idi ve aralarında da iki perde vardı. Biri kara zülumat perdesi, diğeri de ak nur perdesiydi. Bunların birbirine gidecek yolları yoktu. Zülumat deryası sis ve dumandır...bu yol gele gele 18 bin alem ve 72 millette ispat olunmuştur...
72 milletin geliş yolu zulumat deryasıdır. Işığıda nar dır,sahtedir. Onların anlatımları zulumat üzerinedir. Dünyaları da zulumat üzerinedir.
Yerden Adem ile Havva yaratılmıştır...
Dünyaya gelen yol ikidir. Biri Kandili Kudretten, biri de kubbeyi Rahmandan geliyor.
Kubbeyi Rahmandan gelenler Güruhu Naciye dir. Kandili Kudretten gelenler Fırkayı Havvadır... Bu iki yoldan gelenler kendilerini Dünya da ispat edeceklerdir...
Yolumuz :
73. Millet Hakkın izleyicileridir, başları Hakka bağlıdır.
72 millet Allah'ın, izleyicileridirler.
Kubbeyi Rahman Alevilerin yoludur.
Kırklar Cemi, 73 ün sırrıdır, geliş yolunu gòstermektedir...
Aleviler yok a inanmazlar, var a inanırlar. La mekân yoktur. Her şey vardır. Bilinmeze değil, bilinene inanır. Hakk, gerçektir. Bütün sır "su damlası " ndadır.