dokuzyüzyetmiş sonbaharı çocuk
altıbuçuk ekim
civcivimleyim
donanma cemiyeti çay bahçesi
öpüşmelerle ayakta duran yağmurlu gece
yıllar sonra erdim ki buydu aşk
civciv kazanamaz sınavı
gidecektir İzmir'e everilmek için eniştesinin kardeşiyle
kurtarmak için çatırdayan evliliğini kız kardeşinin
ablasını çok sever gidecektir İzmir'e
kal
Kimileri zekanın beynin bir bölgesinde var olduğuna inanır. Gerçekte ise zeka beynin bütün aygıtlarının uyumlu, verimli ve etkili çalışmalarının davranış üzerinde gözlemlenen etkisine verilen soyut bir addır.
Yıllarca okudum ben, bir çıktım hiçbir şey bilmiyorum. İlkokul 1'e başlıyorsun, kurdele takıyorlar. Neden? Okumayı öğrendin diye. Yazmayı öğrendin, şak bir kurdele daha. Gelin arabası gibi gezdik ilkokulda, sonra orada öğrendiğimiz her şeyi tekrar öğrettiler ortaokulda. Öğrettiler dediğim de, ezberlettiler.
Sonra liseye gittim, orada da ortaokul ve ilkokulda ne öğrendiysem aynısı anlattılar. Lise bitti, üniversite sınavı var. Ne soruyorlar? Anlattıklarından bambaşka şeyler. Lan o zaman niye okuttunuz beni o kadar?
Galton, dehalar konusunda yapmış olduğu araştırmalarında dahiliğin aileden çocuklara geçtiğini, deha kişilerin ailelerinde de bir veya bir kaç dehanın bulunduğunu saptamıştır.
Fikri sağlar (Kültür bakanı): 17 şubatta Eşref Bitlis ölüyor, uçağı düşürülüyor. Bugün hala ölümü şaibeli. Dönemin genelkurmay başkanı Doğan Güreş dosyayı hemen kapatıyor. Olay yerine ilk gelen de Cem Ersever, JİTEM’in kurucularından ve daha sonra ölen kişilerden. Uğur Mumcu suikastı, Eşref Bitlis cinayeti, Özal’ın ölümü, PKK’nın ateşkesi bozması, arkasından İnönü’nün haziranda siyaseti bırakacağı ilanı, ardından Tansu Çillerin Başbakan olması, Sivas olayları, doğan güreşin çalışma odasında bir tarafı Atatürk bir tarafı tansu çiller kesilmiş resmî önünde “ çiller tak diye emir verir, ben şak diye yaparım” meşhur sözü... bunların arkasında faili meçhul cinayetlerin artması. Baktığınız zaman yeni bir dönemin başladığını görüyorsunuz. Bunlar üst üste geldiği zaman tesadüf müdür, tartışılır.
Nezih bi topluluk sofradaydı… “Götünün kılıyım” diyen Şafak Sezer, açılımcı akiller Hülya Koçyiğit ve Orhan Gencebay, eşiyle birlikte Ak Saray’ı ziyarete giden Demet Akalın, “Akp’ye oy verdim, hayranım” diyen Acun Ilıcalı, Akp iftarında ezan okuyan Mustafa Ceceli, Tayyip Erdoğan’a “ak yürekler seninle” diye şarkı yapan Doğuş, çakma dombıracı Uğur