Gerçekten değerli, hatta eşsiz bulduğum tek şey var, o da zaman. Zamanını istediği gibi kullanan kişi mutludur, zengindir. Bense efendiler, yoksulun yoksuluyum.
ben buna şiir diyorum
bildiğiniz şiirle ilgisi yok
bir ardıma baktım ki bir uzun şiir
ben kendime şair diyorum
böyle hitabeden yok
ağbi diyorlar
bildiğiniz ağbilerle ilgisi yok
günlerimi desteledim
sonra kardım yaşanmış bir oyunun kağıtları
olup biten bu
şairlik sizin olsun
büyüyünce
gecedeste
yazacağım hü
beş mayıs seksenbeş sabah ezanı
Voroluşsal kriz modern toplumlarda normaldir; insanlar istediklerini yapmak yerine onlara söyleneni ya da başkalarının yaptıklarını yaparlar. Genellikle onlardan beklenenler ile ekonomik güçle, fiziksel hızla ya da hislerini uyuşturarak, kendileri için istedikleri arasındaki boşluğu doldurmaya çalışırlar. Bu onları intihara bile sürükleyebilir. Mesela iş haftasının zorunlulukları ve taahhütleri olmayınca kişi ne kadar boşta kaldığını görür ve pazar günü nevrozu ortaya çıkar. Kişinin bir çözüm bulması gerekir. Bilhassa amacını, yataktan çıkmak için bir sebep, yani ikigaisini bulmak zorundadır.
Sakın içme dedi hekimler
Sakınarak içiyorum sakın hekim duymasın
Kim ölünce hekimler çok üzüldü
Rakı içen öldü de
Su içen ölmedi mi
Ağlarsa anam ağlar
Pek gelen olmamış hayret
Kendisi hiç gitmezdi kimseninkine
Eşeledim toprağı sümbül ektim bu bahar
Fönlüm toprak güzelliği
Ölüm son kadın
Keyif ile girerim onun da koynuna
Örtünüz efendim
Kefen son yorgan
dokuzyüzyetmiş sonbaharı çocuk
altıbuçuk ekim
civcivimleyim
donanma cemiyeti çay bahçesi
öpüşmelerle ayakta duran yağmurlu gece
yıllar sonra erdim ki buydu aşk
civciv kazanamaz sınavı
gidecektir İzmir'e everilmek için eniştesinin kardeşiyle
kurtarmak için çatırdayan evliliğini kız kardeşinin
ablasını çok sever gidecektir İzmir'e
kal