"Erkek olmak" kirlenme deneyimini de gerektiriyor. Tıpkı terlemek, çamurlanmak, nasırlanmak gibi, bitlenmek de zor koşullarda yaşamanın bir sonucu sayıldığı için "bit yiğitte" deniyor.
E-kitap Okumalarım
Toplumsal alanda, iktidar, şiddet, rekabet ve yarış düşüncesini körükleyerek var olan iktidar ve egemenlik ilişkilerini korumayı hedefleyen ve aynı zamanda hegemonik erkeklik kültürünü destekleyen kurumlar homo-sosyal topluluklar ve yapılar hakkında düşünmek, oluşabilecek yeni erkeklik modeline bir açılım sağlama fırsatı yaratacaktır.
Reklam
"Her şeyi aynı anda sorguladım. Terk ettiklerimi, kapattığım kapıları. Kapanmışlığımı." "Ben bu kapanmışlığın bir parçasıyım, öyle mi?" "Sen karşıma ben kapalıyken çıktın..."
Kendilerinden hiyerarşik olarak daha üstün konumdaki­lerin gelişiyle ayağa kalkmayı aileden öğrenmiş olan erkek­ler, askeri hiyerarşinin ağırlığı altında, toplumsal hiyerarşileri işleterek birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışıyorlar. Örneğin, Ali S., kendisine "Pis Alevi" diye hitap edildiğini söylüyor. Lazlardan korktuğunu belirten Adanalı Murat T. ise, Arap olduğu için kendisinden korkulduğunu anlatıyor. Ona göre, kimileri çevresindeki korkutmak için toplumda isim yapmış olan memleketlerini kullanıyorlar.
“Korku bir yana, acıların, mağduriyet deneyimlerinin, zayıflık hallerinin sınırsız paylaşımı kadınsılığı çağrıştırıyor. Genellikle erkekler, "erkeklik" mitinin ağırlığı altında sessizleşiyorlar; kendi hayatlarının önemli bir kesimi­ni kolay anlatamıyorlar; özellikle duygularından açıkça bah­sedemiyorlar; kendi özellerine dair kadınlar kadar rahat konuşmuyorlar.”
Sayfa 13 - Giriş Yerine: Yönteme Dair
“Giyim kuşam, yaşama biçimi, kurallar, çeşitli eğitim, test ve etkinliklerle kalıplara sokulan erkekler, zaman içinde pi­şiyorlar mı? Oldukça sistematik ve yoğunluklu yürütülen bu sürecin bir kemikleşme ve katılaşma yarattığı, hamurun kalıbın şeklini aldığı görülüyor ama erkekler, tamamlanmış bir heykele dönüşüyorlar mı? Zoraki özdeşleşilen kalıplara göre pişirilen bu magmatik varlığın içinde çeşitli boşluklar, yaralar olması kaçınılmaz­dır. Bir varlığı şiddetle pişirmek, onun benliğine yetersiz­lik duygusunu, güvensizliği ve hıncı aşılamak anlamına ge­liyor.”
Sayfa 94
Reklam
562 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.