“Sen var bana vermek, on çubuk tütün!” Dag, adamı terslemek zorundaydı.Hemen bu düşüncesini uyguladı: “Şimdi sana elimin tersiyle bir şey veririm moruk, o zaman görürsün gününü.”
“Bu köpek en azından yüz dolar eder. Eğer onu kibar ve güzel bir bayana yüz dolara sattıktan sonra, parayı cebe indirirken, sırıtarak kendisine bir ‘Uzun ömürler, Hanımefendi!’ diyemezsem, ben de bir Teriyeyi bir tazıdan ayırt edemeyecek, kalıbı beş para etmeyen ayyaş herifin tekiyim, demektir.”
Reklam
“Mişel’in, tüm bunlardan haberi yoktu. Ancak Van Kedisi onun varlığını fark etti. Güvertede her şeyden habersiz giderken, kedi birden üstüne atlayıverdi... Mişel, içgüdüsüyle yana sıçrayıp tehlikeyi savuşturdu. Mişel’in bu işte hiç hatası yoktu. Onların hiç birine zararı dokunmamıştı. Kedi öfkeyle tıslayarak, pençelerini çıkarmış, saldırısını tekrarlıyordu.”
Bir kadının mezar taşında yazdığı gibi: "Nereye gittin sevgili ruh; hayatın boyunca dertten başkasını görmediğin için dertlerden uzak huzur mu arıyorsun?"
Sevgili Yıldızkız, Artık büyük bir kızsın. Bebek gibi davranmayı bırak. Erkek arkadaşını kaybeden tek kız olduğunu mu düşünüyorsun? Bir sürü erkek arkadaşı var. Sen kayıp nedir bunu konuşmak istersen etrafına bak. Kırmızı, sarı ekose atkılı adama ne demeli? O Grace'i kaybetti. Sevgili karısını. Eminim 50 yıldan uzun bir süredir evliydiler. Senin Leo ile 50 günün bile olmadı. Ve o adamla aynı dünyada yaşarken, üzülmeye hakkın olduğunu mu düşünüyorsun? Betty Lou. Evinden çıkma cesaretini yitirmiş. Kendine bir bak. Sen hiç kapıyı açıp, dışarı çıkabilme gibi basit bir kabiliyet için şükrettin mi? Ve yerleri süpüren Alvina - kendinden nefret ediyor ve bu konuda yalnız değilmiş gibi görünüyor. Tek kaybettiği çocukluğu, geleceği ve hiçbir zaman onunla arkadaşlık etmeyecek bir sürü insan. Onunla yer değiştirmek ister miydin? Ah evet, çakıl taşı yığınlarındaki hilekâr çocuğu unutmayalım. Yosun yeşili İngiliz. Sana ne demişti? "Beni mi arıyorsun?" Pek bir şey kaybetmiş gibi durmuyordu değil mi? Yalnızca... Kendisini. Şimdi kendine bir bak, Arizona'daki, elindekinin değerini bilememiş, seni başka birisine dönüştürmeye çalışmış, sana arkasını dönmüş, seni kurtlara bırakmış, kalbini çalmış ve seni Ocotillo balosuna bile çağırmamış toy bir oğlan için bebek gibi sızlanıyorsun. Ne demek istediğini neden anlamıyorsun? Tık tık? Orada kimse var mı? Senin bütün hayatın önünde ve tek yaptığın geçmişe bakmak. Artık büyü kızım. Sana evde öğretemeyecekleri bazı şeyler var. Doğum belgesindeki kendin Susan Caraway
Jerry, sahibinin kucağında güvertede çıktığında yetmiş kadar insanla karşılaştı. Bunların bir kaçı gemi personeli olan beyazları. Diğerleri ise köylerine dönmek amacıyla gemiye henüz bindirilmiş olan burnu halkalı olan yerlileri. Jerry, bu insanların kardeşlerinden birine eziyet ettiklerine tanık olmuştu.
Reklam
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.