Sözde hakimiyetleri koruyacağım diye, gerçek hakimiyetleri tehlikeye koymak akıl karı değildir.
Sayfa 35
Şöyle böyle on yıl oldu. Yani, sürdüğüm padişahlığın üçte biri… Eserlerimin üçte değil onda birini vücuda getirdiler mi?…
Sayfa 15
Ben edebiyatçıların değil, edepsizlerin düşmanıyım.
Ah… Beni edebiyata düşman sanır ve böyle gösterirlerdi. Hayır!.. Ben edebiyatın değil, edepsizliğin, edebiyatçıların değil, edepsizlerin düşmanı idim.
Sayfa 13
Hatıralarım, yalnız benim değil, biraz tarihin ve özellikle tarihindir.
Sayfa 10
DÜNYADA YALNIZIZ
Bugün yaşadıklarımızı bundan yaklaşık 100 yıl öncede yaşıyorduk. Tarih malesef onu okumayanlar için tekerrürden ibaret. Bu kitaptaki Abdülhamid Han'ın şu sözlerini aktarmak isterim.
"Bir şey daha ortaya çıktı ki: DÜNYADA YALNIZIZ. Düşman vardır, fakat dost yoktur! Salip(haç), her zaman müttefik bulabimlekte, fakat hilâl, her zaman yalnız kalmaktadır. Osmanlı'dan menfaat bekleyenler ona dost görünmekte, fakat umduğunu bulamadığı zaman, hemen düşman kesilmektedir. Ben de siyasetimi bu esas üstüne kurdum. Düşmana, düşmanın silâhı ile gitmek şarttı!"
Sayfa 75 - Sultan AbdülhamidKitabı okudu
Sultan Abdülaziz Öldürülmüştür.
...
Ortada uydurulmamış, herkesin bildiği belli bir olay vardı ki o da rahmetli amcamın kanlı ölümü idi.
Sultan Abdülaziz intihar mı etti yoksa onu şehit mi ettiler..?
Ben hâlâ o inançtayım ki Aziz amcam intihar etmiş değil, öldürülmüştür.
...
İntihara kalkışan bir kimse, iki kolunun damarlarını birden nasıl kesebilir?
Sayfa 27 - PDF
O günlerde “Kanun-i Esasi” nin ilanı noktasında samimi idim Muhterem pederim Sultan Abdülmecitin fikirleri beni zaten bu noktaya getirmişti. Bu konuda Mithat Paşa ile hiç bir ihtilafımız yoktu. Fakat ben Saray’ın, Meclis'e yardımcı olmasından yanaydım, Mithat Paşa Sarayı bir kenara koymak istiyordu. O gün gördüm ki Kemal Bey'de tıpkı benim gibi düşünüyor. Bundan çok memnun olduğumu saklayamam..
Değdi mi?
Yine Avrupa'ya gönderdiğim gençlerden bazıları, Fransız İhtilalini okuyup öğreniyorlar, bu ihtilalin neden koptuğunu araştırmadan buna özeniyorlar ve memlekete geldikleri zaman halkı ayaklanmaya çağırmayı vatanseverlik sayıyorlardı; izin vermiyordum.
O zaman tıpkı ülkemi düşmanları gibi bana Kızıl Sultan diye hücum ediyorlardı.