Ölümün görüntüsü bir zihni tümüyle kaplamaya yeterlidir. Onu kabullenmek ya da reddetmek için harcanan çaba muazzamdır çünkü her bir hücremiz, onu yakınında hissettikten sonra dehşetle anar, artık hayatı korumaya çalışırken ortaya koyduğumuz eylemler dahi hayatımızı yavaşça sonlandırmaktan başka işe yaramaz. Ölüm düşüncesi bedenimizin bir parçası, bir illeti gibidir. İrade ne kabullenir onu ne de reddedebilir.
Pek hoşumuza gitmeyen bir şeyler de yapmak pahasına, istediğimizi yapabilmek gerçek özgürlüktür aslında. Tutsaklık ise sevilen şeylerden el çekmektir: Hercules değil, Tantalos'un durumudur.
İnsan ihtiyarladı mı, yaşama da, getirdiği her şeye de gülümseyip geçiyor. Hatta diyebilirim ki, bir süredir bol bol sigara içiyorum ve... bu son olsun diye niyetlenmiyorum.