Ölümün görüntüsü bir zihni tümüyle kaplamaya yeterlidir. Onu kabullenmek ya da reddetmek için harcanan çaba muazzamdır çünkü her bir hücremiz, onu yakınında hissettikten sonra dehşetle anar, artık hayatı korumaya çalışırken ortaya koyduğumuz eylemler dahi hayatımızı yavaşça sonlandırmaktan başka işe yaramaz. Ölüm düşüncesi bedenimizin bir parçası, bir illeti gibidir. İrade ne kabullenir onu ne de reddedebilir.
"En yoğun yaşam en ilkel sestir, denizin dalgalarının sesi, dalga oluştuğu andan ölüp gidene değin her an değişir!"
Sayfa 79 - Can yayınları
Reklam
"Yaşantım ise hiç mi hiç değişmeyen bir tek nota çıkarıyordu, oldukça yüksek hatta kimilerini imrendiren, ama korkunç sıkıcı bir nota."
Sayfa 79 - Can yayınları
Pek hoşumuza gitmeyen bir şeyler de yapmak pahasına, istediğimizi yapabilmek gerçek özgürlüktür aslında. Tutsaklık ise sevilen şeylerden el çekmektir: Hercules değil, Tantalos'un durumudur.
Sayfa 127 - Can yayınları
"Beni sürükleyen ama temizlemeyen o akıntıya bırakıyordum kendimi. Temizlemek şöyle dursun, pisliğimi ortaya çıkarıyordu."
Sayfa 308 - Can yayınları
İnsan ihtiyarladı mı, yaşama da, getirdiği her şeye de gülümseyip geçiyor. Hatta diyebilirim ki, bir süredir bol bol sigara içiyorum ve... bu son olsun diye niyetlenmiyorum.
Can Yayınları
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.