"Ah, sen kalbimi ezdin geçtin acımasızlığınla;
Şimdi üstüme atma tüm kötülüklerini!
Beni gözünle değil, şu dilinle yarala,
Hileyle değil, gerçek gücünle öldür beni.
Gözüme baka baka, 'Sevdiğim başkası,' de;
Canım, başka bir yana çevirme o bakışı;
Türlü aldatmalarla yaralamak da niye,
Zaten savunma gücü nedir ki sana karşı?
Seni bağışlasam mı? Ah, sevgilim bilir ki
Güzelim bakışları olmuştur bana düşman.
Düşmanları hep benden öteye çevirir ki
Başkaları devrilsin o amansız oklardan.
Vazgeç, işte ben artık yarı ölüyüm ama,
Bak da büsbütün öldür beni, son ver acıma..."
Benim tüm dünyam sensin: ancak senin dilinden
Duymaya can atarım övgümü ve yergimi;
Senden başka kimsem yok, sırf seni dinlerim ben,
Bir sen değiştirirsin doğru yanlış bilgimi.
Ölüp gitti sanarak özlediğim tüm dostlar
Senin güzel göğsünde bir araya geldiler:
Orda hem aşk, hem aşkın her varlığı hükümdar,
Hem de toprağa düştü sandığım sevgililer.
Yürekten inandığım sevgi, gözümden çaldı
Yalvaran yaşlarımı nice cenazelerde
Ve ölülerin hakkı diyerek haraç aldı,
Ama, bak, onlar sende kaldılar göçseler de.
Sen gömülü sevginin yaşadığı mezarsın,
Yitirdiğim dostlardan kalma andaçlar orda,
Benden ne aldılarsa hep senin olsun varsın:
Artık yalnız senindir neler varsa onlarda.
Sevdiğim görüntüler, işte gördüm, hep sende
Hepsi birleşmiş sende; hepten seninim ben de.