Yaşamı kontrol etmeye çalışan kültürlerde merak hoşlanılmayan, hatta korkulan bir zihin eylemidir. Örneğin St. Augustus İtiraflar'da, "Tanrı lütfen benim meraklılığımı al götür", diye seslenir. Yaşamın yaşantı modellerini deneyip sorular sorup, daha özgür bir zihin üretmesi engellenen kişinin önce merak duygusu, sonra yaşamın bilgi ırmakları içindeki akış hali; neticede anlamaktan doğan sevinç yaşantısı ve en önemlisi merakın getirdiği özgürlük bitirilir. Bazen eğitim merakın sona erdirilmesi sistemidir.
Sayfa 70 - Ayrıntı Yayınları