Tabu Polenezya dilinde bir kelimedir.Bizim için tercüme edilmesinin zorluğu, bu konseptin bizi artık etkileyemediğinden kaynaklanmaktadır.
19. yüzyıl ve öncesinde Avrupa toplumlarında tabu olan değer, cinsellikti. Cinsellik son derece sıkı bir kontrol altında tutulmaktaydı ve cinsellikten söz etmek neredeyse günah mertebesinde bir sosyal kabahat teşkil ediyordu... Buna mukabil ölüm, batıda, din felsefecisi John Hick'in deyişiyle " toplumsal bir olaydı".
Sayfa 192Kitabı okudu
"İç çekerim seni öptüğümde,çünkü kabul etmeliyim ki ,özleyeceğim seni büyüdüğünde."
Sayfa 10Kitabı okudu
Havada antik bir koku vardı. Onu titreten bu rüzgar, ekim ayazında Boston sokaklarında asırlar boyunca dolaşmış olan farklı kuşaktan insanların titremesine neden olan rüzgarla aynı rüzgardı.
Sayfa 41Kitabı okudu
Bir an için, keşke oda arkadaşım veya bir dostum olsaydı diye düşündü. Sırlarını açabileceği, güvenebileceği, karyolanın bir ucunda oturup, çay yudumlayan ve onunla birlikte gülmeye ve ağlamaya veya onun en ufak imasıyla ona ilgi göstermeye hazır biri...
Sayfa 67Kitabı okudu
Galiba mesafeler kısaldıkça insanlar birbirlerinden daha fazla uzaklaşıyorlar.
Sayfa 121Kitabı okudu
Yani bizi ne koruyor? Sanırım dindar fanatikler iman diyeceklerdir. Akademisyenler ise ,bilgi. Bir hekim de beceri ve eğitim der. Bir polis memuru yarı-otomatik bir dokuz milimetrelik bir silah, politikacı da yasalar diyecektir. Ama gerçekten bizi koruyan nedir?
Sayfa 157Kitabı okudu
Bazen kırık camlar üzerinde yürüdüğü gibi bir hisse kapılıyordu.
Sayfa 159Kitabı okudu