Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Elimi beynime daldırmak, oraya yapışmış milyonlarca görüntüyü, sesi, kelimeyi söküp atmak istiyordum.
Reklam
Bana ne düşündüğümü sorduklarında, O'nu diyordum. Ve eklemek istiyordum- O kadar dev, yılmaz yıkılmaz bir O'ydu ki o, bir zamanlar, sanırım, bana ben kadar yakındı.
Ben şimdi nereye gideyim? Surlara çık dolaş dedi. Ama dedim, ben topalım. Olsun dedi, zaten surlar da yıkık.
“Bir kez sana bulanırsam ölürüm..”
Dünyada varoluşumun bu kadar sorunlu olacağını hiç tahmin etmezdim. Yirmi yaşında, kalıbı, rotası, adı gayet belli bir hayata yazılıydım. Otuz yaşına geldiğimdeyse, bin kapıdan kışlanmış bir tavuk kadar şaşkındım. Ne bir rotam, ne kalıbım, ne de adım kalmıştı artık. Bildiğim, öğrendiğim hiçbir şeyden emin değildim. Ağzımı araladığımda, dudaklarım yuvarlaklaşıp bir balık misali ağır ağır açılıp kapanıyor, beynimde cümle fikrimi felç eden sıcak, koyu sıvılar dolaşıyordu. Oysa yaşlandıkça, en azından birkaç şeyden emin olması gerekmez miydi insanın?
Sayfa 3
Reklam
Her şeyi anladım, hiçbir şeyi anlamadım.
Sayfa 233Kitabı okudu
“Hep yarım kaldım, hiç tam doymadım, tam bağırmadım, tam dokunmadım. Bıçak ruhumda dehşet bir fısıltı gibi ilerledi ve ben tam ortamdan yarıldım. Ruhuma bir hayat yakıştıramadım.”
Öyle kötü bir duygu ki, geç kalmışlık, eksiklik...
Sayfa 300 - April YayıncılıkKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.