Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şehirlere bombalar yağıyor, pazaryerleri ağır silah­larla taranıyor, kan gövdeyi götürüyor ama sanki kimsecikler ölmüyordu. O zaman insan kendini kanalı değiştirince bitive­recek bir film izlermiş, hani ortada yası tutulacak kayıp yokmuş gibi hissediyordu. Ama yas, ormana bırakılsa da evini bulan kö­pekler gibi, çağrılmasa bile adresine koşmayı bildiğinden, yine de göğsün altında, yumruk büyüklüğünde, eğreti bir sızı duyu­luyordu. Toprağa benzeyen bir kokusu vardı bu sızının. Cina­yetleri spikerler değil, ekseriyetle o haber veriyordu.
Sayfa 193
Biraz da kıskandığından mıdır nedir, suçlulukla yakınlığımız onu her zaman huzursuz etmişti zaten. Hele de sinsice içime işle- yen hastalık damarlarımda fink atarken, uzak bir hatıraya takılıp kalmama anlam veremiyordu.
Sayfa 30 - HEP KİTAPKitabı okuyor
Reklam
Bazen güzel şeyleri anlamaya lüzum yok galiba. Onları sevmek yeterli.”
Reklam
Tek bir zamanı yoktu gezegenin...
Susarak belirliyordu aramızdaki mesafeyi. Sessizlik, birine durması gereken yeri söylemenin en insafsız yollarından biriydi. Daha fazla yaklaşmaya cesaret edemedim.
Sayfa 301 - Bazen tek kişilik randevularda bile kavuşmak güçleşir, bir yanımız erken gelir, öbür yanımız geç kalabilirdi. Tek bir zamanı yoktu gezegenin, aynı anda aynı yerde bulunamamak, buluşamamak, kimsenin kabahati değildi. s.300Kitabı okudu
Uzun süre aynı kişinin avucunda atmaktan yorgun düşmüş bir kalp yine o kişi için bir tur daha hızlanır mıydı?”
Dünya dileklerin kolay gerçekleştiği bir yer sayılmaz.”
Canın nereden yanıyorsa kıyametin orada kopuyor.”
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.