Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir mankurt kim olduğunu, hangi soydan, hangi kabileden geldiğini, anasını, babasını, çocukluğunu bilmezmiş. İnsan olduğunun bile farkında değilmiş. Bilinci, benliği olmadığı için, efendisine büyük avantaj sağlarmış. Ağzı var, dili yok, itaatli bir hayvandan farksız, kaçmayı düşünmeyen, bu yüzden de hiç tehlike arzetmeyen bir köle imiş. Köle sahibi için en büyük tehlike, kölenin başkaldırması, kaçmasıdır. Ama mankurt isyanı, itaatsizliği düşünemeyen tek varlıkmış. Efendisine köpek gibi sadık, onun sözünden asla çıkmayan, başkalarını dinlemeyen, karnını doyurmaktan başka bir şey düşünemeyen bir yaratık.. En pis, en güç işleri, büyük sabır isteyen çekilmez işleri gık demeden yaparlarmış. Sarı-Özek’in ıssız, engin, kavurucu çöllerine ancak bir mankurt dayanabileceği için, buralarda deve sürülerini gütme işi onlara verilirmiş. Böyle yitik yerlerde, bir mankurt birkaç kişiye bedelmiş. Yanına yiyeceğini, içeceğini verince, kış demeden, yaz demeden, o ilkel hayata dönüşten dolayı sızlanmayı düşünmeden kalabilirmiş bozkırda. Onun için önemli olan tek şey efendisinin emirlerini yerine getirmekmiş. Açlıktan ölmemesi için yiyecek, donmaması için eski-püskü giyecek verdiniz mi, başka bir şey istemezmiş..."
Semûd
Şahmerdanlar gömmektedir şimdi aşkımızın göğsüne yadırgı hüzünleri kaypak bir çamur olan mayamız kinle bereketlenmektedir. Uyuyan bebekleriyle üşüyen köpeklerini bir yana bırakıp
Sayfa 104 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
herkesin düşlerini yazdığı yüzyıllardır bulunmamış yitik ülkeler aşk da ölüm de aynı ağlarına takılır ay ışığının denize dağılmış saçlarının arasından
Açık havada, balkonda durup yıldızları izlemek, gecenin derinliğine dalmak bu yaz gecesinin bir güzelliği. Bir yıldız daha kaydı.
Sayfa 147Kitabı okudu
Çölün sonsuzluğunda bile hurmalar sallanır. Kurak yaz sabahlarında çiğ yağar. Bir Musa doğmasın diye, doğan binlerce çocuk öldürülür. Fakat ölen çocukların kanında Musa bilincinin çiçeği açar. Zulûmde boğulan bir halka, suda boğulmayan bir çocuk yol gösterir: suları yarıp geçme yolunu.
17 Haziran' 17 Akşam başka bir mavi Haziran yitik cennet bilmem ki neresindeyiz kalbin ışığı, göğü yakınlığın aşk galiba buluşma yerimiz Akşam, mavi, yaz, aşk ve usulca birbirimize toplanmak çocukluğun da gidecek yeri yokmuş o da gelmiş Nar gibi böyledir Haziran olmak Akşam başka bir kırmızı şimdi Nar'ın içinde bir sakin har dört mevsimi birine toplama vakti biz Haziranda kalalım böyle iyi Haziran birbirimiz gibi
Reklam
‘’Kendi kudretine tapan hiç bir kişinin unutamayacağı ve narsisizmle dolu hiçbir kavramın hesaba katmaktan yakasını kurtaramayacağı kader ironisidir, Hazreti Musa’nın Firavun ’un sarayında büyümesi. Çölün sonsuzluğunda bile hurmalar sallanır. Kurak yaz sabahlarında çiğ yağar. Bir Musa doğmasın diye, doğan binlerce çocuk öldürülür. Fakat ölen çocukların kanında Musa bilincinin çiçeği açar. Zulümde boğulan bir halka, suda boğulmayan çocuk yol gösterir: suları yarıp geçme yolunu.’’
Sayfa 99 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
321 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.