"Udıma" (uyuma) sözünün Köl Tegin abidesindeki ses yapısı ve anlamının Kutadgu Bilig'de de devam ettiğini görmekteyiz. Ses yapısındaki d/y dönüşümü ile günümüzde de varlığını sürdüren en eski Türkçe kelimelerden biri olduğu anlaşılmaktadır. Türk dilinin anlatım gücü ve derinliğinin farkında olan Yusuf Has Hacib, hiç kuşkusuz Türkçeyi kadim ontolojiye bağlı kavrayışıyla bilgelik düzeyinde kullanır.
İnsan varlığının dünya şartlarında etkinleşebilmesi, bilinçli eylemlerde bulunabilmesi akıl-beden ilişkisinin sağlıklı bir şekilde kurulabilmesine bağlıdır. Bu bir uyum meselesidir ve karşılaşılan yeni bilgi ve olguların bir "nisbetler ağı"ndan süzülerek değerlendirilmesi gerekmektedir.
Biz de Türkçenin oluşturduğu anlam dünyasının bağıntı, ilgi ve ilintilerini yine Türkçeyle anlamaya çalışıyoruz.
Türkçede uyuma ve yakını sözcükler; en sıradan kullanımından bilime, sanata, edebiyata kadar genellikle olumsuz çağrışımlarla dile getirilir. Ölüm uykusu, uyan da balığa gidelim, uyuma çalış, ayakta uyumak ve benzeri birçok ifade, Türkçede uyumanın olumsuz bir durum olarak anlaşıldığını gösteriyor.
Yaşama umudu kalmayan hayvanların veteriner eliyle öldürülme zorunluluğu için de bugün "uyutma" terimi kullanılmaktadır. Uydu devlet tabiri de diplomatik manda kavramıyla kısmen örtüşür. TDK Türkçe Sözlükte, anestezi ve narkozun Türkçe karşılığı uyuşturma sözüdür.
Sayfa 25 - Post Kitap, Divan Edebiyatı Vakfı Keyfiyet Mahfili Türkçe Araştırmaları: 1, 1. Baskı, İstanbul 2020, TÜRKÇENİN UYANIŞI - I