Güüüü naaay dıııın
İnsan 5 yaşına gelmeden anlıyor; açlığın öldürdüğünü, soğuğun dondurduğunu, ateşin yaktığını... Sevgisizliğin insanın canını acıttığını... Duyguları, nesneleri, kişileri, çevresini tanıyor. Her şey ona çok büyük görünüyor: Ev, masa, anne, baba... 10'una gelmeden oyunla, sayılarla, harflerle tanışıyor. Azgın bir iştahla öğreniyor. Kız ya da
HAYSİYETSİZ MÜSLÜMANLARIN ŞEREFLİ PEYGAMBERİ 3 (Oku ve UTAN)
BENİ KURAYZA GAZASI (Kutsal Katliam) Hicret’in 5. Senesi, Zilkade Ayı (Milâdî 627) Benî Kurayza Yahudilerinin Peygamber Efendimiz (sav) le olan anlaşmalarına gö¬re, Hendek Muharebesi’nde düşman tarafından sarılan Medine’yi Müslü¬manlarla el ele vererek müdafaa etmeleri gerekiyordu.(1) Fakat bunu yapmadı¬lar. Üstelik anlaşma hükümlerini hiçe
Reklam
DOKTOR TARIK NUSRET'İ TANIR MISINIZ? Duydunuz mu hiç adını? O bir doktordu O bir babaydı.. Çok acılı bir hikayesi vardır. Bilmemiz gereken.. Anlatmamız gereken.. Herkesin okuması gereken... Çanakkale Savaşında siperlerin gerisinde yaralı askerlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey “Morfin“di. Doktorlar yaralı askerlere ağrı kesici
KURAN AYETLERİ NASIL OLUŞMUŞTUR? (Enfal Suresi 5. Ayet)
Ebu Eyyûb el-Ensârî anlatıyor: "Biz Medine'de iken Muhammed: "Bana. Ebu Süfyan'ın kervanının gelmekte olduğu haber verildi. Ne dersiniz ona karşı çıkalım mı? Umulur ki Allah onu bize ganimet olarak verir." buyurdu. Biz: "Evet ya Muhammed" dedik. Muhammed çıktı, biz de onunla birlikte çıktık. Bir veya iki gün yürüdükten sonra: "Kavim (yani Kureyş) ile savaşma konusunda ne dersiniz? Çünkü onlar sizin kervanlarına karşı çıkışınızdan haberdar oldular." diye sordu. Biz: "Allah'a yemin ederiz ki bizim onlarla savaşacak gücümüz yok. Çünkü biz kervan için çıkmıştık." dedik. Sonra tekrar sordu: "Kavimle savaşmaya ne dersiniz?" Biz aynı cevabı verdik. Mikdâd ibn Amr ise: "O halde ey Allah'ın elçisi, biz sana İsrail oğullarının Musa'ya "Sen ve Rabbin gidin ve savaşın; biz burada oturucularız." dedikleri gibi demiyeceğiz." dedi. Biz ensar: "Keşke çok malımız olacağına Mikdad'ın söylediği gibi konuşsaydık!" diye temennide bulunduk. Bunun üzerine Muhammed Enfal Suresi 5. Ayetini oluşturur. ENFAL SURESİ 5. AYET: "Nitekim Rabbin seni evinden hak uğruna çıkarmıştı da müminlerden bir zümre bundan hoşlanmamışlardı." Kaynak: İbn Kesîr, Tefsîrul-Kur'âni'l-Azîm, 3/555 Not: Muhammed, Safiye’nin kocasını işkence ile öldürdükten sonra aynı gün kadınla çölün ortasında çadırda cinsellik yaşamıştır. Bu olayı anlatan Eyyub el Ensari ise çadırın kapısında nöbet bekleyen kişidir. İstanbul’da ki Eyüp Sultan semtine adı verilen kişi. Ganimet için İstanbul’a kadar gelmiş.
Dr. Tarık Nusret Halkımız bilsinki 1000 yıldır var olan bu devlet... Çanakkale Savaşında siperlerin gerisinde yaralı askerlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey “Morfin“di. Doktorlar yaralı askerlere ağrı kesici bulmakta zorlanıyorlardı. Bu yüzden bir nöbet tutuluyordu. Hastaların ameliyatı için hazırlanan çadırın önüne bir masa kurulmuştu.. Sedye ile
Hiçbir kuşun, üstüne konmadığı bir ağaç; Ömrüm; ne diye kondun bu ağacın üstüne? Sana kim dedi ömrüm kuşa, şarkıya muhtaç? Hiçbir kuşun üstüne konmadığı bir ağaç; Her gün başka ahenkte söylediğin şarkılar İnandırmıştı beni ömrümün düğününe. Ne yazık, şimdi her dal hasretinle hışırdar' Ah, nasıl inanmıştım ömrümün düğününe' Rüzgar bir cellat gibi sallarken satırını, Yapraklar dökülüyor, günler bir bir düşüyor; Kupkuru bir gövdeye ümitler üşüşüyor. Hayat bir cellat gibi sallıyor satırını! Gel yine gölgemde kur ömrünün çadırını, Sen ki benim şeklini sevdiğim ilk baharsın; Bir doğdun bir de batma, hayatıma kıyarsın, Gel yine gönlümde kur gönlünün çadırını!
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Reklam
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.