"Kim gerdanında inci görmek isterse , o incinin çıkacağı denizin karanlığını ölçmesi gerekir."
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Şemaili Şerifi Sahabeleri Peygamberimiz (s.a.s.)’in güzelliğini şöyle anlatıyorlardı: Allah Rasulü (s.a.s.) çok yakışıklı ve alımlı idi. Mübarek yüzü ayın on dördündeki dolunay gibi parlardı. Burnu gayet güzel idi. Gür sakallı, iri gözlü, düz yanaklı idi. Ağzı geniş, dişleri inci gibi parlaktı. Boynu sanki bir gümüş hüzmesi idi. İki omuzu arası geniş, omuz kemik başları kalın idi. Allah Resulünün alnı geniş olup hilal kaşlıydı, kaşları gürdü. İki kaşı arası açık olup, halis bir gümüş gibiydi. Gözleri pek güzel, bebekleri simsiyahtı. Kirpikleri birbirine geçecek şekilde gürdü. Güldüğünde dişleri çakan şimşek gibi parıldardı. İki dudağı da emsalsiz şekilde güzeldi. Sakalı gürdü. Boynu pek güzeldi, ne uzun ne kısaydı. Boynunun güneş ve rüzgar gören kısmı altın alaşımlı gümüş ibrik gibi gümüşün beyazlığı ve altının da kırmızılığını yansıtır şekilde parıldardı. Göğsü genişti, göğsünün düzlüğü aynayı, beyazlığı da ayı andırırdı. Omuzları genişti. Kol ve pazuları irice idi. Avuçları ipekten daha yumuşaktı. dünyabizim.com
Reklam
Rakı Nedir? (Hiç böyle güzel anlatılmışını okumamıştım..!) RAKI...! Dönülmez akşamın ufkundayız azizim...! Arap aklıyla bize akıl vermeye kalkıyorlar ama "alkol" kelimesinin kökeni bile Arapça Peki napalım?
Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır. Hazreti Mevlânâ
Uyduruk bir hissin pençesinden geldim. Batan kıymıkları çıban, Gönlü yareli bildim. Bildim sonra yanılmış ruhum. Anladım ben derde vurgunum. Buldum buluşturdum, Koştum koşuşturdum, Ben hep yola meftunum. Katıksızlığın peşinden gittim. Bulanıklığıma aldırmadan, Kimselere bel bağlamadan, Anladım ben saf olanla durgunum. Şimdi ben, İnci mercan tenin, Yakut bakışlarına meftun, Yorgunum... Baran Şimşek
Yürüyorum dönülmez akşamın karanlığında Bir banka oturup rüzgârın şarkısını dinliyorum Yüzüme çarpan esintisi Söylenmemiş acılarıydı ağaçların Yürüyorum gecenin geçilmez ayazında Durup yıldızların yanıp sönüşüne bakıyorum Gözlerden dökülen inci taneleriydi o parıltılar Anlatamadıkları yalnızlıklarının Yürüyorum doğmak bilmeyen güneşe doğru Sokaklarda lambalar sönüyor Aslında sönen umutlarıydı O sokaktaki insanların Yürüyorum usulca batan güneşe karşı Son bir kez daha gösterirken yüzünü Aslında batan dertleriydi Bunca dert yanan kişinin
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.