Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atatürk'ün Edebiyatla İlgili Görüşleri Atatürk'ün her türüyle üzerinde durduğu bir sanat dalı da edebiyattır. Edebiyatın tanımını yapan Atatürk der ki: «Edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır: Söz ve manayı, yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok
Kocaseyit'in Hiç Bilinmeyen Anısı... Köyünde herkes onu öldü bilmektedir. Çanakkale’den Havran’daki köyüne kadar 145 kilometreyi 13 günde yayan yürür. Geldiğinde evine giremez. Çünkü 9 yılda belki karısı, yeniden evlenmiş olabilir. Akşamdan geldiği evini sabaha kadar göz hapsine alır. Sabah koyunları çıkarmak için gelen bir akrabası
Reklam
Atatürk’ün en yakınındaki gazeteci, Falih Rıfkı Atay yazıyor... “Bir öğretmen Atatürk aleyhinde kötü şiir yazmıştı. Kendisini hizmetten çıkarmışlardı. Öğretmen yeniden kadroya girmek için dört bir yana başvuruyordu. Bir gün Bakan’ın yanına gitti. Ehliyetli de bir gençti. Bakan: - Oğlum, dedi, hakkınızda biz hiçbir şey yapamayız. - Niçin yapamazsınız? - Oğlum suçun Atatürk’ün şahsına ait. Biz karar veremeyiz. - Öyleyse ben Atatürk’ün karşısına çıkacağım. - Hele biraz bekle! Çok inatçı imişsin. Bana bir hafta sonra yine gel. Bakan bir akşam sofrada Atatürk’e meseleyi açtı: - Hani efendim, hakkınızda ağır bir hiciv yazan öğretmen vardı… - Evet - Af kanunundan faydalanarak yeniden öğretmen olmak istiyor. - Öğretmen yapılmasına yasal bir engel var mıdır? - Hayır, efendim! - O halde niçin bana soruyorsunuz? - İşlediği suç sizin hakkınızda… - Aşk olsun sana!.. . Beni şahsi dargınlığım için kamu emirlerini yerine getirmenizden hoşlanmayacak kadar egoist mi sanıyorsun? Kendisini hemen ilk açılacak yere tayin ediniz. (Falih Rıfkı Atay; Babanız Atatürk, sayfalar 120-121) Atatürk’ün askerlik yıllarında kafasına şişe fırlatarak yaran bir askeri hekimin, O Cumhurbaşkanı olduktan sonra orduda göreve devam ettiğini yine Falih Rıfkı anlatır... Büyük adamların bir sırrı da; kişisel duygu ve hırslarının üstüne çıkabilmesidir. Alıntı...
Bir Gunluk
28/072016 (Harbiyeli olarak son günlerim) Ve evet yıllar geçmeye devam ediyor.Menteş'teyim ''No More'' dan sonra ''One More Menteş'' (Devre Kaybı) geçiriyorum.Çok tatlı bir başlangıç oldu benim için 2 yıl aradan sonra kampa çok rahat bir başlangıç yaptık.İlk hafta ilk günler adeta intibak kampı gibiydi fakat tempo hızlı bir şekilde artmaya
#unutMADIMAKlımda
37 ölü, milyonlarca şiir yaralı._sizleri tanıyordum sabahları geçerek önümden giderdiniz işlerinize siz kendini amber ağacı sanan karalahana suratlı manav yüreğini örümceklere diktiren terzi çırağı siz çocuklara çarpıp kaçma eğilimli belediye şoförü maçlarda peygamberlere küfreden zabıta memuru evet siz siz öğrencilerine Atatürk
Murat Menteş- Köşe Yazıları
Rahmetli Atatürk Beni övme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız onları söyleyiniz. [MUSTAFA KEMAL ATATÜRK] Başlıktaki ifadeyi ilk duyduğumda, 35 yaşındaydım. Polisiye roman uzmanı Erol Üyepazarcı telaffuz etmişti: "Rahmetli Atatürk…" [Siz duymuş muydunuz?] 35 sene boyunca her gün Atatürk adını işittim, söyledim. Fakat
Reklam
"Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün" Yalnızca bir dakika durup düşünün. Yukarıdaki tümceyi kim söylemiş olabilir? Apo mu? Aklınıza hemen Apo geldiyse, aslında bir bakıma başarılı oldular demektir. Görünen düşmana karşı Türk’ün savaşması zor olmaz. Ama saf Türk halkının görünmeyen sinsi düşmana karşı
139 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.