Franz Kafka Dönüşüm
Hayatta her insanın kendini Gregor Samsa gibi hissettiği zamanları olmuştur...
Hükümeti deprem üzerinden en çok CHP yıprattı. Bu depremler Antalya, Eskişehir ya da İzmir'de, olsaydı aynı acılar yaşanmayacak mıydı? Yaşanacaktı. O zaman neyin eleştirisi bu? Sen sağlam şehir kur sonra bırak eleştiriyi istersen sülalesine söv.
AKP'lilerin kentsel dönüşüm savunmasına gelince meselâ Rönesans rezidans kentsel dönüşüme girecek miydi ya da Rende sitesi? Yıkılan binaların yaşıyla ilgili maalesef tutarlı bir sonuç yok. Genç binalar pert oldu.
Ayrıca Maraşta kentsel dönüşüm olursa Kale'nin etrafı ve sair yerlerde yani gecekondu mahallelerinde olur. Fakat bu eski mahalleler Maraş'ın ayakta kalan yerlerindendi. Kentsel dönüşüm dediğiniz şey 1-2 katlı binaların sahiplerine 1-2 daire vererek 10 katlı binalar dikmektir.. Bu da deprem sorununu çözmez ( bkz yıkılan genç binalar) şehri kapitalizm açısından daha bir esarete sokar.
Deprem sonrası için yapılması gerekenler üzerinden (yaptığı yolları dahi eleştirdiğim) hükümeti eleştirmek çok saçma. Herkes, stk'lar bu konuda elinden geleni yaptı, hükümette. Bu hükümeti aklar mı? Asla aklamaz. Peki bunu neden söylüyorum? Bu depremin eleştirisini 6 şubattan başlatanlar eleştiriyi çadır yok, battaniye yok noktasına yığanlar sorunları örtüyor. Bu noktaya getiren siyasetçiler kapitalist şehir yapılanmasının bir parçasıdır. Bu depremin eleştirisi 30 hatta 40 yıla dayanmalıydı..
Bir de kendimizi eleştireceğiz.. "Masum değiliz hiçbirimiz"
Teknisist akıl kapitalizmin aklıdır
Marksizm insanların maddi yaşamlarını üretir ve yeniden üretirken birbiriyle girdikleri toplumsal ilişkilerin bilimsel-eleştirel analizini temel alır. Kapitalist toplumdaki herhangi bir sürecin analizi, kapitalist üretim ilişkilerinden başlamak zorundadır. Yalnızca neyin ne kadar üretildiği değil, kimler tarafından (toplumsal emek) kimlerin çıkarı
Sınırlarınızın sahibinin kendiniz olduğuna emin misiniz? Dönüşüm bu sorunun yanıtıyla başlıyor.
SAVAŞ-BARIŞI ÜZERİNE-1
insan savaşını da barışını da yalnızca evi tehdit edildiğinde yapmaktadır. ve bu ev; ya küçük bir toprak parçası ya da büyük bir ülke ya da fikrinin temellerini atan dünyanın geleceğidir. işte bu bağlamda savaşında barışında haklılık kökleri neşrünema bulur. ve unutulmamalıdır! her savaş ve barış önce insanın kendi içinde başlar. kısacası birey
"Her şey değişim sürecindedir. Sen de daimi bir dönüşüm ve yıkıma tabisin. Bu bütün evren için böyledir."
Marcus Aurelius