Değişimi ve kaliteyi hak eden olabilmek Değişim, gelişimden farklıdır. Neyi değiştirebilirseniz ancak onu geliştirebilirsiniz. Değişim, kabuk ve çekirdekte oluşmaz. Doğallığına müdahale ettiğiniz şeyler bozulur. O ancak imaj uğruna şekilcilik olur. Yani eşek aynı kalır, semeri değişir. Şoförü değiştirmekle de seyahat kalitesi artmaz.
Kullandığımız internet araçları güvenli değil. Bunlar benim gmail hesabıma gelenlerden bazıları. İlk kısa bir mesaj gönderiyorlar bunu Gmail spam mesajlara atıyor. Gerçi herhangi bir siteye üye olduğunuz da aktivasyon kodunu da ara sıra spam mesajlara attığı oluyor. Bu spam kutusuna düşen mesajlarda eğer virüslü sayfa bağlantısı yoksa cevap verdiğiniz de devamı geliyor. Ben birkaç kere spam mesajlarla şakalaşmak için yazdım. Bugün de böyle oldu. İsmini unuttum ama şuan sitelerde ünlü, ünsüz herkesin epostası dolanıyor. Bugün Elon Musk'a vs.ye bile çok rahat mesaj gönderebilirsiniz. Çok basit İngilizce araştırmayla herhangi bir ünlünün epostasını, kişisel bilgilerini tak diye bulursunuz. Amerika'ya, bilmem kime söverken dikkat edin silahı kendinize doğrultuyorsunuz. Psikolojik gaza gelmeyin. Kimse sizi pışpışlamayacak.
Reklam
Eski zamanlardan birinde bir ülkede büyük bir hükümdar yaşamaktaymış. Bu hükümdarın, başşehre epeyce uzaklıkta bir yerde güzel bir çiftliği varmış. Bir gün emrindeki adamlardan ikisini bir süre kalmaları için bu çiftliğe göndermek istemiş. Fakat adamların bu yolculuğu birlikte çıksalar da herkes kendinden sorumlu olacakmış. Birbirlerine yardım
Gidene kal demeyeceksin. ..
Gidene kal demeyeceksin. .. Gidene kal demek zavallılara, Kalana git demek terbiyesizlere, Dönmeyene dön demek acizlere, Hak edene git demek asillere yakışır. Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme,
İki Derviş, seyyahlar tabi, yürüyorlar. Yol üzerinde taşkın bir dere, tam suyu geçecekler ki; karşıda korkudan titreyen bir kadın… Dervişlerden biri düşünmeden kadının yardımına koşmuş. Kadını sırtında taşıyıp derenin karşısına geçirip “Hayırlı günler” dilemiş. Derken yola revan olmuşlar, olmuşlar olmasına da, öteki dervişin ağzını bıçak açmıyormuş. Somurttukça somurtmuş yüzünden düşen bin parça. Bir vakit sonra dayanamamış, “Ne demeye o kadına yardım ettin, üstelik de dokundun, seni ayartabilir yolundan çevirebilirdi. Ayıp yahu, biz dervişiz yakışmaz!” Demiş. Kadını sırtında taşıyan Derviş gülümsemiş “Ah benim kardeşim, ben o kadıncağızı derenin karşısına geçirip orada bıraktım, sen ne demeye hala taşıyorsun?” ——— Hayatımıza eşlik edenlerden bazıları da böyledir değil mi? Kendi korkularını, önyargılarını, düşüncelerini başkalarına yansıtır. Kendi niyetini ötekine berikine yapıştırır. Aslında asıl yükü yüklenen de kendisidir. Yükün en ağırı da bu zannımca
'ben, dinsizim' , ibaresi benim nezdimde çürütülmüş bir ibaredir. dünyada kimse olmasın ki inançsız olsun. ateistler mesela. yaradanın varlığını yok sayıyorlar. sadece yaradanın da değil tüm metafizik varlıkları yok sayıyorlar. onlara göre biz bir hiçiz ve yine hiç olacağız. fakat bu da bir inançtır. inançsızlıktan doğan bir inanç...
Reklam
646 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.