Bir şehrin kapısı her zaman hatıralara açılır, hatıralara kapanır. Şehirler; hatıralar dükkanıdır ya. Hatıralar uzun zaman o kapının ardında unutulur, şehirler gibi. Bir dükkanın kapısına kilit vurup açmamak gibi. Üstümüze kapanan ne varsa biraz da yokluğumuzdur. Yokluğu çoğalta çoğalta yaşadığınız bir yeni şehir ise, sizin eskiliğinizi gün be gün yüzünüze vurur. Gün gelir, o yokluğun kapısını bir kez daha açmayı göze alırsınız. Gözünüzün açtığı kapı, yokluğun kapısıdır, unutma kapısıdır, açılır bakarsınız dükkan yeni mallarla tepeleme doludur. Kendinize ordan bula bula belki bir mendil bulursunuz, hani olur a, gözyaşlarınız içinize akmasın diye, aksa ne olur akmasa ne, bulduğunuz bir kağıt mendildir. Buradan açınız. Haydar Ergülen
"Aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin..." Haydar Ergülen
Reklam
"Yüreği uzaklıklar değil, bazen de göze alamadığımız yakınlıklar acıtır." Haydar Ergülen
Yine çekemedim yükümü, sanki hiç öncesi olmamış bir yağmurun sonrasındayım. (Haydar Ergülen)
İplerimi çöz, açılsın yelkeni aklımın. Rüzgâr var içimde, iplerimi çöz. Ne kadar çok açılsak birbirimizden o kadar bağlanırız, iplerimi çöz! (Haydar Ergülen)
Ben başkasının yalnızlığı olsaydım geceden başka sebep aramazdım şiire, bir anı çıkarırdım sefere, adı: İkindi Treni ve ilk istasyonda indirirdim bütün kelimeleri.../ Haydar Ergülen
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.