Çiçek alma bana, çiçeklerle konuş Bir papatya gördüğünde nasıl olduğunu sor mesela Ya da biraz su ver o'na Bilirsin, sulamazsan kurur ilgilenmezsen ölür. Çiçek alma bana, çiçeklerle konuş Bir laleye rastladığında Ferhat ile Şirin'in hikayesini bir de ondan dinle mesela Ferhat'ın gözyaşlarından mı geliyormuş soyları.. Ferhat severdi, ah! kanlı gözyaşları dökerdi sevdasına.. Çiçek alma bana, çiçeklerle konuş Bir nergise rastladığında Güzelliğinin nereden geldiğini sor mesela Kendini çok beğenmenin sonucunu anlatsın sana Gör bak geriye kalan hatirasına.. Çiçek alma bana, çiçeklerle konuş Bir sümbüle rastladığında Kıskandırmak nelere sebep olabiliyormuş anlatsın sana Ne Zefirus'a kalmış ne Apollon'a... Sonra gel benimle konus çiçekler ne anlattı söyle bana.. 🦋卂ㄥ千卂🦋
AŞK kavramının ince tanımı....!
“ Aşka ömür biçilmez! Süre biçilen yerde ise aşk yoktur. Sorunuz karşı cinse duyulan sevginin yoğunlaşmış biçimi olarak aşkla sınırlı. Oysa aşk olgusu bunun üstünde bir varoluş, bir kültür meselesidir. Kısaca, hangi kültürü taşıyorsanız, o kültürün "aşk” olgusunu yaşarsınız... Bu halkın Ferhat ile Şirin'i, Leyla ile Mecnun'u, Mem u Zin'i vardır. Ve halkın yaşattığı bu destanlarda, bu kültürde aşkın ne süresi vardır ne de sonu. Bu, kadın ve erkeğin birbirini sevmesindeki niteliktir, düzeydir. Bu nitelik aşktır... Marks'ın dediği gibi; “burjuvazi gölgesini satamadığı ağacı keser”. Burjuvazinin dünyasında Ferhat ve Şirinlerin sevda ağaçları tüketim kültürünün balta darbelerine maruz kalır. Aşk bir varoluş biçimidir derken, aşkı karşı cinslerin ilişkisi anlamında daraltamayız. Aşk hali ya da aşıklık; hayata, halka, insanlara, doğaya, kavgaya ve bir insana… kısaca seni vareden her şeye insan olmanın erdemiyle yaklaşabilmektir. Bu hali kişiliğe dönüştürmüş onurlu bir insanın karşı cinsle sevgiye, güvene, paylaşmaya, sadakate ve sonsuzluğa dayalı kuracağı karşılıklı ilişki de elbette aşka tekabül eder. Bugün insanlarımızın kafasına aşkın ömrü şu kadar gündür, aydır, yıldır teranelerini sokanların hayatına bakın. Burjuvazinin allayıp pulladığı Televole ilişkilere bakın. Küçük-burjuva aydın, sanat takımının yaşadığı alçalmaya bakın. Bu kesimlerin hiçbiri gerçek aşkı, sevgiyi, bağlılığı, mutluluğu yaşamamıştır, bilmezler. Onlar aldatmayı yaşar, onu yazarlar, köpekleşirler ve bu matah bir şeymiş gibi köpekleşmelerine “aşk” adı"
Reklam
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
" " Gördüğüm o ilk an, sevdiğim o ilk an; birbirimize tutunduk biz... Neyi bulsak, tutunduk ona… Bitmeyen gecelerin kabuslarından; güneşin tabir ettiği güzel bir rüyanın, tomurcuklarına tutunduk… Uzun ömürlü sancılarla defalarca öldük, mahşeri sabahlardaki dirilişimize tutunduk… Hüzünleri indirdik hikayelerin son durağında; çocuksu tebessümlerle ve ışıltılı sabahların büyüsünde, yeniden düşlere tutunduk..! Kalplerimiz masumdu ezeli bir davada; bıçak sırtı bir dengeyle, Aşk’a tutunduk… Sırrımızı kuşanırken, yüreklerimizin güvenirliliğine tutunduk… Görmeden, ama çok inanarak hem de… Cümle değildik, cümlesine nokta koymadık; Aşk’ın sonsuzluluğuna tutunduk… Velhasılı; tutunduk işte..! Yola ve Aşk’a seçildik, edeple yürüdük… Yan yana değil, göz göze tekleşen bir çift yüreğin rahminde; er gibi vulüduna kalbimizi serdik… Ne Leyla ne Mecnun, ne Ferhat ile Şirin, ne Tahir ne de Zühre; ben hepsini bertaht eyledim Yunus’ça ve edeple… Bir gün ardıma dönüp baktığımda, kalbimi göremedim, yerinde yoktu… Ve yaşadığım hiçbir şey ve yazdığım hiçbir şiir, aynı etkiyi bırakmadı bir daha; ruhumda… Aşk imkansızdı, kaderimiz imkansızdı; yan yana olamadık asla bir evin içinde, kalplerimizle bir kitabın içine girebildik hürmetle… İşte o kitap, bu kitaptır… Artık Aşk’ımı ispatlıyorum! Bakma; seni sevmiyorum dediğime, al gözlerini geriye senin olsun... Dilimdedir, hileli oyunun kirli ihtimalleri… Ben; seviyorum be seni!!! Seviyorum… // Yusef Masadow //
Belki de aslolan oydu.Onun için yaşadık..Ne Ferhat ne Kerem yetişmedi Ona..Önce benliğini yitirdi.Kays idi adı.Leyla dan sonra Mecnun oldu ..Onun küllerinden yeni bir kimlik yeni bir sevgi yumağı oluşturdu... Öyleydi ya herkes kendini Mecnun ile kıyaslar oldu..Daha baştaki farkı bellidir Mecnunun.. Kerem ile Aslı Ferhat ile Şirin Leyla ile Mecnun...Leyla önde gelir..Çünkü Leylasını bulana Mecnunluk bi o kadar yakışıyor. Esma terapi kitabımdan.
sen ile ne ??
Leyla ile mecnun, Kerem ile aslı, Ferhat ile şirin, Ben ile telefon.🥰🥰
Reklam
371 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.