Anne, benim kızın! Can sızın, cansızın, cılızın, büyümeyenin, tahtını yapıp da bahtına el süremediğin. Büyüdüm bak, Kocaman kadın oldum. Kendi yuvamı kuralı çok uzun yıllar geçti. Alıştım mı diye sorarsan bana, Sabahları erken kalkmaya alıştım mesela. Çocukları okula göndermeye, çamaşırları ters çevirip makinaya atmaya, pilav yapmaya..Biliyor musun bu yıl salatalık turşumu bile kendim kurdum. Güzel oldu mu dersen, ne bileyim be anne. İtiraf etmek gerekirse seninkiler kadar güzel olmadı, sirkeyi biraz fazla kaçırdım sanırım. Beni bilirsin, elimin ayarı olmadı hiç, yüreğim gibi.. Bazen mutfağa çekilip bi kahve yapıyorum kendime. Yüzümde hüzün, şuramda, ta derinlerde bi yerde iflah olmaz bir yalnızlık. Boğazımı sıkıyor içimdeki balıkçı yaka hissi. Keşke diyorum bu kadar uzak oturmasaydım sana. Yüreğim anne! Yüreğim öyle sıkışıyor ki bazen, ne yalan söyleyeyim çok korkuyorum ölmekten. Çocuklar anne, çocuklarım. Ne yapar bensiz. O kadar küçükler ki daha. Ben bile bu yaşta hala muhtaçken sevgine ve sana. Onlar nasıl başa çıkar diyorum hayatla. Biliyorum anne, biliyorum. Ölüm bile eskiyor zamanla. Evler eskiyor, Anılar eskiyor. Ve unutuluyor verdiğin emekler. Bırakıyor herkes bir gün bedenini toprağa... Ne olur anne, kendine iyi bak. İlaçlarını ihmal etme, doğru beslen, yürüyüşe çık, bitki çayı iç falan, Ne kadar uzak olursan ol, Güneş olmadan da uzanır bana gölgen. Yeter ki diyorum yeter ki, nefesin çekilmesin ensemden
Bir Yere Veya Birilerine Haber Vermeliyim Dün Sabah Biraz Yorgun Uyandımda
Bu şiirler bitecek mi sanıyorsunuz? Mürekkep renginde kan dinecek mi sanıyorsunuz? Yaralar geçecek mi neon lambalar altında veya bir sinema salonunda bir erkek ya da bir kadın hüngür hüngür ağlarken acılar dinecek mi ya öfke? Ardıma yaslanıp bir sigara daha yakıyorum, hepimizi düşünüyorum bir solukta, bir masada, bir karanlıkta ve susuyorum... Çakmağı çakmama bunun gibi bir çok şiiri yakmama daha çok akşam var diye düşünüyorum. Esasında ardıma yaslanıp hikayelerimizi düşünüyorum bir yandan da sahi ya hepsi sahici birer hikayeydi nasıl olsa diye aklımdan geçiriyorum, aklımdan geçiyorum bir anlamda... Ve yağan yağmurlar altında nasıl ıslandığınızı merak ediyorum, ve sadece yok olmak birçok beden gibi bu satırların en sonunda... Senin gibi, onun gibi, herkes gibi, karanlığa bulaşmış gölgem gibi ta en sonunda.
Reklam
Yahu kadın! Ben seni darmadağın seviyorum. Nedir bu derli toplu olacağım derdi? Saçın dağınıkmış Üstün başın berbatmış Yüzün gözlerin yorgunmuş Bunlardan bana ne? Geceler boyu yüzüme gözüme bulaşan başkası sanki. Ben seni benim dağınıklığıma karışasın diye sevdim. Hangi ağacın bir diğeri karışmış köklerine düzgün ki? Hangi dağ bir diğerinin hizasında? Hangi göl kıvrım kıvrım değil? Hangi bulut öyle, onlar kadar dağınık? Onlar kadar güzelsin diyorum. Uzayan gölgem ol, Karanlığınla bile dokun yeter, diyorum. Dinletemiyorum.... “Bahadır Üge”
Yardım etmek isteyen varsa...
Benim için bunları deftere geçirmek isteyen varsa eğer dönüşünüzü bekliyorum 😂😂😂😂😭 A HARFİ İLE BAŞLAYAN TIBBİ TERİMLER ABDOMEN: Karın,batın. ABORTUS: Çocuk düşürme, düşük. ABSANS: Kısa süreli şuur kaybı. ABSE: Çevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı içerisi cerahat ile dolu oluşum. ABSORBSİYON: Emilme, örn.sindirim,
AŞK MAHKUMU Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi. Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
"Hz. Yusuf" dizisinden notlar
“Benim halifem olacak kişi herkesten daha güçlü olan değil, Allah’ı en çok seven kişi olacaktır. İbrahim(aleyhisselam) ve İshak(aleyhisselam), Allah’ın en güçlü değil en iyi kullarıydı.” “Biz taştan yontulmuş tanrılardan, bütün dünyevi tanrılardan yüz çeviriyoruz. Bir tek Allah’a iman ediyoruz. Yerin ve göklerin Rabbi’ne, O’nun gönderdiği bütün
979 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.