Yarasa ruhlulara :)
Neyiz ki biz? İlk ışınları görününce güneşin, Kaparız tepenin gözkapaklarını Çam değiliz ki, kollarımız açık Ürpererek karşılayalım donuk ışığı. Gölgeler kısalınca çıkarız ortaya, Açıklıktır, aydınlıktır aradığımız, Parlaklıkta bulur gücünü görüşümüz. Tanımayız alacakaranlığı delen, Tepelerin arasından seçen bakışı. Kör olmuş ışıktan gözlerimiz. Gündüz yarasalarıyız biz.
Yürüme
Yürüme
Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum? Herkes bağırırken şiirler okumak mı? Susmak mı sözün bittiği yerde? Kusmak mı sindirebildiklerinizi? Apansız uykum kaçıyor kaç gece Bu da mı aleyhime kanıt? Sondan saymaya başladım adları Böyle hoşuma gidiyor Beğenmeseler de seviyorum ellerimi Hep olmayacak düşler görüyorum Yenileceğim kavgalara giriyorum durmadan İtiraf ediyorum Silin adımı listenizden, yokum Aslında bir oyun olan kavgalarınızda Ve aslı bir kavga olan oyunlarınızda Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum Yalan övgülerinize ihtiyacım yok Gıyabımda kesinleşmiş hükümler verin Bir sürgün nereye sürebilir? Gölgeler kelepçeye vurulur mu? Çekilin, yürümediğiniz yolları(mı) kirletmeyin.
Reklam
"Kendime ait bir hayat istediğimi anladım. Sadece bana ait bir hayat. Acıların, düş kırıklarının, korkuların, olması gerekenlerin, adanmışlıkların, başkalarının kurallarının yönetmediği bir hayat. Pişmanlık gibi değil. Gitme zamanının geldiğini nasıl anlayabilir insan. Nasıl anlatabilir. Yalnızlığı özlüyorum, yüzümde gölgeler olmadan yaşamayı. Önceleri çok korktum. Hala bazen korkuyor olsam da, usulca fısıldıyorum kulağına aslında her şeyi. "İçimi sızlatacak kimse kalmadı içimde"
Oruç Aruoba
Oruç Aruoba
Ne bir tek sözümüzü, ne bir çift sözümü dinliyor, lafa gelince gür gür uçuyorlardı. Oysa hoşa gitmeyen sorulara, dertlere çözüm bulmak, gönülleri fed ederek cevap vermek, ilim isterdi, irfan isterdi, feyz isterdi, bahşişi büyük olurdu! Sen güneş tepedeyken çalışıp, akşam eve ekmek götürmek varken, neyin nesiydi öğlen uykusuna yatmak, gece olunca kavgaya tutuşmak! Nasihat etmek yerine yaptıklarının, yetiştirdiklerinin meyvesini tatsana önce. Uydurma günahları sonlandırıp, insanları insanların gözünden düşürme huyundan vazgeç önce. Onca yaşanmış acıya rağmen olgunlaşamıyorsan bu senin ölümü kanıksadığındandı! Aydınlatmaya devam etseydin ışıkla yüzleşecekti bir gün gölgeler. Bin tanrılı coğrafyasının rüzgâr tanrısı tarafından, yıkılıp dağıtılacaksın yoksa.
Gölgeler ovaya inerken dertler yine benimle kol kola yürüyordu. Yine akşam oluyor yine yol beni bekliyordu.
Ne yalan söyleyeyim kitabı yazıp bitirdikten sonra iki ay etkisinden çıkamadım. Gölgeler arasından çıkacak bir yaratık, ani bir ses, daha bir sürü korku yaşadım. Yazması zor bir alandı.
Korku Günlükleri
Korku Günlükleri
matem

matem

@eftal77
·
30 Mayıs 12:14
Erkan Aksu'nun "Korku Günlükleri" adlı eseri, okuyucuları karanlık ve gerilim dolu bir dünyaya sürükleyen etkileyici bir korku romanı. Kitap, Türk edebiyatında korku türünde önemli bir yer edinmeyi başarmış, kendine has üslubu ve sürükleyici hikayesiyle dikkat çekiyor. Kitap, birbirine bağlı bir dizi kısa hikayeden oluşuyor. Her
Reklam
Şu gölgeler ♡
"Kim ne derse desin, dünyada en önemli olan huzurdur."
Babalar ve Oğullar
Babalar ve Oğullar
Ben ki utanırım alnımdan Baharsız bir kişilik taşırım Utanırım gonca gülden, al karanfilden Topraksız bir baş taşırım Utanırım sesimden Utanırım suskunluğumdan, gülüşümden Ne zaman konuşsam Bir anlam taşısın isterim
Bir zulüm, bin gözyaşı, bin ölüm Asra yemin olsun ki küçüldüm Kabuğundan fışkıran bir diriliş Zeytin köklerinin çelik dişlileri Mağlup ettiği bir silkiniş Ey taş, mananı kaybetme Bana birkaç kelam söyle
Agnes'in Şarkısı
Hava nasıl oralarda Issız mı yine? Ateş kırmızısı mı günbatımı? Orman yolunda kuşlar şarkı söylüyorlar mı? Kabul eder misin Yollamaya cesaret edemediğim mektubu? Dinler misin
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.