Ne bir tek sözümüzü, ne bir çift sözümü dinliyor, lafa gelince gür gür uçuyorlardı. Oysa hoşa gitmeyen sorulara, dertlere çözüm bulmak, gönülleri fed ederek cevap vermek, ilim isterdi, irfan isterdi, feyz isterdi, bahşişi büyük olurdu!
Sen güneş tepedeyken çalışıp, akşam eve ekmek götürmek varken, neyin nesiydi öğlen uykusuna yatmak, gece olunca kavgaya tutuşmak!
Nasihat etmek yerine yaptıklarının, yetiştirdiklerinin meyvesini tatsana önce. Uydurma günahları sonlandırıp, insanları insanların gözünden düşürme huyundan vazgeç önce.
Onca yaşanmış acıya rağmen olgunlaşamıyorsan bu senin ölümü kanıksadığındandı! Aydınlatmaya devam etseydin ışıkla yüzleşecekti bir gün gölgeler. Bin tanrılı coğrafyasının rüzgâr tanrısı tarafından, yıkılıp dağıtılacaksın yoksa.