"Şayet benim kulağa tatlı gelen fısıltılarımı işitemiyorsan, o hâlde hayatın acı dersleri sana öğretsin öğrenmen gerekenleri..."
Şeyh'ten bir ihtar
Nûrdur renkleri görünür kılan.
Geceleri, Gözden kaybolur kırmızı, yeşil ve ala çalan kahverengi.
Şu hâlde, nûr sana zulmetle edilir ilâm.
Ve tekmil mahfi eşya sana zıddıyla edilir izhar.
El-Vâhid'in ise zıddı yok, işte bu sebeptendir ki
O El-Basîr, fâni gözlerden ebediyen sakınıyor kendini.
Şenlik dağıldı Bir acı yel kaldı, bahçede yalnız.
Sayfa 20Kitabı okuyor
Ölüyor ak evde o
erkeklerin yıkını.
Döner durur yüz midilli.
Ölmüş binicileri.
Ürperen yıldızları altında
kandillerin,
menevişli eteği titriyor
bakır bacakları arasında.
Döner durur yüz midilli.
Ölmüş binicileri.
Uzun, incecik gölgeler
bulanık ufuktan gelir,
ve gitaranın mırıltısı
birdenbire kesilir.
Döner durur yüz midilli.
Ölmüş binicileri...
Şafak sökene ve gölgeler ortadan kaybolana dek..
Sayfa 14Kitabı okuyor
Sevmek kolay
Sevilmek zor neden bilmem
Yollar uzak
Gönüller ayrı düşer her dem
Belki de sevgi
Yıldızlar kadar uzak
Geceler kadar sessiz
Bir yudum umut ararken karanlıkta
Yalnızca gölgeler sarar beni
Bu hüzünlü kalp ne çok şey bekler
Ama ne çok şeyi geride bırakır sessizce.
Dur olduğun yerde, atma adımını! Burası Gölgeler'in, Uyku'nun ve uyku veren Gece'nin mekânıdır
Hava açık ve aydınlıktı; zihnimdeki gölgeler ise dağılmıştı.
Bütün gölgeler akşam oluyor
Üşüyor yaprak, dallar üşüyor
İçimde kış gibi bir mevsim üşüyor
Oysa ben senden neler neler isterdim🎶