Tercüman Recep
Her şey, bir iş görüşmesinde bana sorulan, "İngilizce biliyor musunuz?" sorusuna verdiğim "Evet" cevabı ile başladı. Bu sayede bir otelde güvenlik görevlisi olarak işe başladım. Garip olan ise benim İngilizce bilmiyor oluşumdu. Hem güvenlik görevlisine İngilizce niye lazım olsun ki?
Ortaokul ve lisede altı yıl boyunca
Mart Ayı Hikaye Etkinliği - Meral ve Tablosu (Lütfen sonuna kadar okur musunuz)
Meral kocasını hüzünlü gözlerle kapıda karşıladı.
Meral:
-Nerede kaldın Süleyman? Merak ettim.
Adam hiddetle ve sinkaflı sözler eşliğinde,
Süleyman:
-Sana ne be kadın. Sana hesap mı vereceğim.
Dedikten sonra bitkin bir halde olan karısına sert bir tokat nakşetmişti. Tokatın etkisiyle Meral duvara çarpmış sonrasında yere
KAYIP ADAMIN DÖNÜŞÜ
1978 yılında Balıkesir İstasyonunda elinde bir torba, garip kıyafetli yaşlı bir ihtiyar iner.
İstasyon önündeki taksilerden birine sorar: - “Oğlum, beni Üçpınar köyüne götürü müsün?
- “Götürem amca, bin arabaya!”
Şoför oraya doğru arabayı sürerken
Toygar Tepe’ye geldiklerinde adam
- Dur..!” der.
Dururlar.
Adam taksiden
Tavsiye Yazarlar (Alfabetik)
Abdulkadir Geylani
Abdullah Sert
Abdullah Yıldız
Abdurrahim Karakoç
Abdüllatif Uyan
Adem Ergül
Adem Özköse
Adem Saraç
KÖSTEKLİ RECEP
Varına yoğuna bizim dediler
Olsun dedi verdi Köstekli Recep
Bir verdi ellere, bin istediler
Olsun dedi verdi Köstekli Recep
Borcu yokken esnaf kapısın çaldı
Sahtekâr dediler şaşırıp kaldı
Hakkımız bu diyen cüzdanın aldı
TANPINAR'IN HOCALIĞI KABUL ŞARTI
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Yeni Türk Edebiyatı Kürsüsü kurulduğu zaman başına geçecek bir profesör aranır. O zamanlar profesörleri Maarif Vekâleti atar.
Neden sonra vekâlet, Tanpınar’a bir heyet göndererek profesörlük teklifi götürür. Tanpınar, teklifi kabul eder; ancak küçük bir şartı olduğunu bildirir. Şartının ne olduğunu sorduklarında:
-Sınıfta ders esnasında sigara içmeme izin verin, der.
Teklifi götürenler şaşırır. Hiç böyle şey olur mu? Onu bu garip şartından vazgeçirmeye çalışırlar; fakat ünlü tiryaki Tanpınar geri adım atmaz, direnir. Heyet de teklifi geri alarak yanından ayrılır.
Bir müddet başka bir isim aramaya devam ederler. Uygun bir aday bulamayınca ikinci kez Tanpınar’a başvururlar ve Tanpınar’dan şartını biraz hafifletmesini isterler. Tanpınar,
-Pekiyi, diyerek şartını şöyle hafifletir:
-Sınıfta ders esnasında sigara içilmeyecek; ancak ders bittikten sonra seminer çalışmalarında sigara içmek serbest olacak.
Heyet bu şartı kabul eder ve atamasını yapar. Tanpınar, göreve başladıktan sonra bir gün sınıfta ders anlatırken on beş dakika sonra gözleri kararmaya, yirmi dakika sonra ise cümleleri karıştırmaya başlar. Sonunda dayanamayıp ayağa kalkar ve:
-Çocuklar, ders bitti, seminer başladı, diyerek cebinden çıkardığı tabakasından bir sigara alarak yakar!..
Prof. Dr. Recep Duymaz
(Hacıeminoğlu'ndan naklen, Prof. Dr. Necmeddin Hacıeminoğlu Hâtıra Kitabı 90. sayfa)
Yerli Tiyatro yazarlarımız ve eserleri.
1. Musahipzade Celal (1868-1959)
Aynaroz Kadısı,
İtaat İlamı,
Fermanlı Deli Hazretleri,
Kafes Arkasında,
Bir Kavuk Devrildi,
Macun Hokkası,
Şivlilik ve Fener Alayı Nedir?
"Şivlilik, Konya'da Hicri takvime göre üç ayların başlangıcı olan recep ayının ilk perşembesini cumaya bağlayan gecede ve Regaip Kandili sabahı çocuklarca yapılan kandil kutlama geleneğidir.
Öncelikle hazırlıklar Fener Alayı ile başlar, yani Şivlilik sabahının 1 gece öncesi yani Çarşamba akşamında. Akşamın karanlığı çöker çökmez akşam