Tıpkı böyle... Antika insanlar var. Zamanı, mekânı, herkesi aşan antika ruhlu insanlar.
Birinin yadigârı olan insanlar. Tek tane. Muadili yok. Alternatifî yok. İkamesi yok. Rakibi yok. Kendine has.
Sonsuza değin ait olduğu insanın yadigârı olarak Ruh Müzesinde yaşarlar onlar. Her şeyin antikasını seviyorum artık. Elbisenin. Eşyanın. Takının. Şehrin. Sohbetin.
Ve insanın. Antika insanları seviyorum. Benzersiz, ikamesiz, tek, orijinal olanları. Ve eskimez, sonsuz olanları.
Antika olamayanların arasında eskiyorum...
Soluyorum, ölüyorum.
Kalamıyorum.