6 Şubatta Hatay'da dahil birçok ilimizde deprem oldu. Malum iktidar yanlısı ve muhalefet gibi gözüken iktidar yanlısı kanallar ya göstermez yada kanal izlensin diye reklam eder. Üstünden geçer gider. Hatay'da halk A yada B fark etmez artık hangi parti olursa olsun X kişisi geldiğinde cinnet geçiriyor. Çünkü siyasetin, X kişisinin sadece palavradan, halktan oy almak için halkın duygularını sömüren gerzekler olduğunu canlı canlı gördü. Ha İstanbul gibi şehirler görüyor mu? Görüyor ama görmek istediğini. Bugün İstanbul'da depremlerle ilgili röportaj yapsan ya A partisine yada B partisine topu atacaklar. Çünkü İstanbul insanı ona odaklanmış. Yaşadığım, büyüdüğüm şehre hakaret olacak ama mal gibi oluyoruz gittikçe. Gibi yine iyi niyetli oldu. Ben 30 yaşıma kadar İstanbul'da büyümemin tecrübesiyle şunu belirtmek istiyorum: Deprem bugün yarın İstanbul'u dürtükler ve yine canınından olacakken "A partisi bunu etti B partisi onu dedi bunu yapmadılar" diye kamerayı görenin deli travması hopyalacak. Dünya yarılsa İstanbullu bu kafadan vazgeçmez.
Kaçış yok! Yarabbim merhametine sığınıyoruz!
25. Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: "Keşke kitabım bana verilmeseydi." 26. "Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim." 27. "Keşke ölüm her şeyi bitirseydi." 28. "Malım bana hiçbir yarar sağlamadı." 29. "Saltanatım da yok olup gitti." 30. (Allah, şöyle der:) "Onu
Reklam
Geçen yıl bugün , bu saatlerde ,yarın sabahın , bir felaket olacağını bilmeden hayatlarına devam ediyordu herkes ... Korkunç bir sabaha uyandık ... Ya da hala rüyaydı... Annemle ilgileniyordum ... Zaten geceleri uyumuyorduk ... Sabah çocuklar TV yi açtığında gördüğüm anlık deprem haberlerini , canlı canlı izlediğimiz o sahneleri ömrüm boyunca unutmayacağım... 99 depremi gibi değildi ... O zaman cocuktum ... Şimdi kalbimde tüm kayıpların , açız , çocuğumu bulamadım , buldum gömemiyorum , evladım için bakkaldan bir şeyler çaldım diyen insanların acısını iliklerime kadar hissettim ... Unutmayacağız .. Kayıpları olanlara ömrümüz boyunca sabırlar dileyeceğiz.. Gidenlere Allah rahmet eylesin ... Kalanlara koca koca sabırlar ...
Üstadın yazısı bize bir şeyler söylüyor.
Merhum Üstad Sezai Karakoç’un 1966 yılında Varto’da meydana gelen şiddetli deprem münasebetiyle kaleme aldığı yazısı, ne kadar da güncel: Üstad Sezai Karakoç’un yazdığı “Varto’da Deprem” başlıklı yazıyı önemine binaen olduğu gibi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Ölenler, sonsuzluğun üstünden eğilerek çocuklarının, annelerinin,
GECE YARISI YOLCULARI | 16
Oradaydılar, el ele.. Ne sebep olmuştu yataklarına başka birini almaya?? Peki ne engel olabilirdi şu an onların yüzlerine tükürmeye? İçi yanıyordu. Gerçekten içi yanıyordu. Onun içi yanarken, eşi buz gibi bakışlarla ona bakıyor, yanan sigarasını söndürmeye çalışıyordu. Ama izmariti küllüğe değil, komodine basıyordu. 'Salak!' diye geçirdi
🐚 Bugün hepimiz yaşıyorduk, yarın hepimiz ölecekmişiz . Bazılarımızın mezarı bile olmayacak . Bazılarımız yaşarken ölecek . Hepimiz üşüyeceğiz. İçtiğimiz sudan utanacağız. Enkazlardan sevdiklerimiz sağ çıkar mı diye bekleyeceğiz. Sevdiklerimizin çığlıkları ömür boyu travmalar yaratacak. Ölülerimizin yüzünü görmeden defin edecekler. Mezarlarını kazacak kimse bulamayacağız . Çocuklarımız üşümesin diye ateşler yakacağız günlerce çadırsız kalacağız. Hepimizin hayalleri vardı bir gün önce hepimiz buluştuk, telefonda konuştuk, hayaller kurduk. Hepimiz öldük bazılarını gömdüler . Çaresiz kaldık . Aç kaldık, üşüdük, korktuk . Yine yağmur yağıyordu . Çıkan her ölü benim cenazem, çıkan her canlı benim mutluluğumdu, yıkılan her bina misafir olduğum ev, yürüdüğüm yol, okuduğum okul, komşum, evim, arkadaşım. Acımız çok büyük arkadaşlarımızın , akrabalarımızın, öğretmenlerimizin , çocukluğumuzun, gençliğimizin ve hatta geleceğimizin öldüğünü gördük … 🥀 #06022023 #04:17 #tambirçöküşünöyküsüdür6şubat #DepremiUnutmaUnutturma ..
Reklam
1.000 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.