Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Bir kulübede bir saraydakinden farklı düşünülür” Marx Marx’ın “ideoloji” anlayışını keşfetmek için formül tersine çevrilmelidir: eğer kulübedeki köylü bir saraylı gibi düşünmeye başlarsa, onun ideolojik düşündüğünü, yani “düşüncesinin” kendini doğrulayamayacağını söyleyeceğiz. Bunun anlamı düşünmenin “evrensel” bir faaliyet olmadığı, bilakis koşullu, adanmış ve dünyaya bağlanmış bir duruş olduğudur. Düşünmek kaygısızca, rastgele seçilmiş olmayan bir bakış açısına sahip olmak demektir. kendinde “farklı düşünmek” diye bir şey yoktur, daima başkasından farklı düşünülür, o başkası da bir diğerinden farklı düşünür, ta ki bütün toplumsal dünya katedilene dek. Doğa uluslar, sınıflar ve kastlar yaratmaz, sadece bireyler yaratır (Spinoza). Bu ulusların, sınıfların, ailelerin ve diğer toplumsal grupların hayali olduğu veya varolmadığı anlamına gelmez, daha ziyade tarihsel ve genetik olarak oluşmuş bulunan bu insan topluluklarından birine ya da birçoğuna mensup olabilmek için etkin bir katılımcı olmak gerektiği anlamını taşır.
Ulus Baker
Ulus Baker
Sahip olmak ya da olmak 4
Bir din, insanı doğru yönde davranmaya yöneltebiliyorsa, bir sürü doktrin ve ideoloji yığınından daha yararlıdır. Temel dinsel davranış biçimimiz, karakter yapımızın bir belirişi olarak da de- ğerlendirilebilir. Çünkü biz, yücelttiğimiz değerlere bağlıyızdır ve bizim davranışımıza yön veren, bu yüceltilen şeylerdir. Bi- reyler çoğu kez toplumda
Reklam
Sahip olmak ya da olmak 3
Sahip olmak" şeylere, nesnelere ilişkindir ve bunları görüp, tutmak ve de tanımlamak kolaydır. "Olmak" ise, yaşantılara ve bazı içsel süreçlere dayandığı için, dile gelmesi, tanımlanması- zor ve hatta imkânsızdır. Kişilik dediğimiz, dışa vuran yanları- mızı, yani taşıdığımız maskeleri tanımlamak mümkündür. Çün- kü bu, dışlaşmış bir
Reddedildiğinde kabul et. Sevilmediğinde bırak. Senin yerine birini ve ya birilerini seçerlerse yoluna devam et. Sevdiğin herkes yanında kalmayacak. Güvendiğin herkes sadık olmayacak. Artık hayatımda olmak istemeyen insanlar umrumda değil. Benim için dünyaları ifade eden insanları kaybettim ve hala iyiyim. Çoğunluğa uyma, doğru yolu takip et. Birisi sana samimi olmadığında hissedersin. Hisler asla yalan söylemez. Daima hissettiklerini söyle ve asla samimi olduğun için özür dileme. İnsanlara zaman tanı ve kimseyi kalmaya zorlama, serbest bırak. Senin için olan herzaman senin olacak. İnsanlar nerede olduğunu ve ne yaptığını bilmediklerinde kendini çok daha iyi hissedeceksin. İyilik yap, beklenmedik yollardan sana geri dönecektir. İstediğin şey için çalış ama sahip olduklarınla da mutlu ol. Daha iyi şeylerin seni bulması için bazı şeylerin sona ermesi gerektiğini unutma. Kısacası kendini sev. Kimse senin için bunu yapmayacak.
Sahip Olmak yada olmak 2
→"Sahip olmak" kökenli davranış biçimi mülkiyet ve kazanç temellerine bağlı olduğu için, iktidara ulaşmak, hatta ona bağım- lı olmak tutkusundadır. Bir canlının egemenlik altına alınıp, de- netlenebilmesi ise, onun isteklerini kıracak bir şiddet kullanıl- masını gerektirir. Özel mülkiyet de, mallarımızı bizden almak isteyenlere karşı
Kelime-i Tevhidde Bilmemiz Gerekenler
“Tevhid”; birleme demek olup “Vahdet” yani birlik, bir olma halini tasdik anlamındaki ifadedir. Müslüman olmak için “Lâ ilâhe İllallâh / Allah’tan Celle Celâlûh başka bir ilâh yoktur.” kelimesini ve “Muhammedü’r-Rasûlullâh”, tevhidi bana getiren tebliğ eden Hazret-i Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz Allah’ın son gönderdiği
Reklam
HAYATINI YAŞA İnsan neden mutsuzluğu kendine hak görür? Neden hep gelecek kaygısı içinde çırpınıp durur? Neden hep olumsuz şeylere odaklanır? Konuşmayı, iletişim kurmayı çok seven ama aynı zamanda çevremi gözlemlemeye de önem veren biriyim. Hiç tanımadığım insanların bile, konuşmaya başladıktan kısa bir süre sonra mutsuzluklarından, memnuniyetsizliklerinden bahsettiklerini görürüm. "İnsanoğlu nankördür" lafını haklı çıkarmak istemiyorum lakin neden sahip olunmayan şeyler için, sahip olunanlar değersizleştirilir? Elinde ne varsa onunla mutlu ol, o sana hayat enerjisi versin değil mi? İşinden, eşinden, sosyal çevrenden memnun değilsen, ya memnun olacak şekle getir ya da bırak. Kendini hapsettiğin demir parmaklıklardan seni kurtaracak bir kurtarıcı bekleme. İçsel yolculuğun seni zirveye taşır. Fakat bu yolculukta tarafsız ve pozitif olmalısın ki, farkındalıklar yaşayabilesin. Sorunlarından kaçmak yerine acı verse de onlarla yüzleş. Dibe vurman gerekiyorsa dibe vur ama daha sağlam kalk. Değiştiremeyeceğin şeyler için de kafanı fuzuli yorma. Düşünmesi, değiştirmesi gereken insanlara bırak sahneyi.Doğrucu Ahmet olmak sana hayatın güzelliklerini kaybettirir. Bırak hayat akışında akıp gitsin, sen sana kalanların güzelliklerini kucakla. Detayların içinde boğulma. Bir saniye sonrasının bir garantisi olmadığına göre anın tadını çıkar. Sahip olduklarını kıymetini bil ve şükret....
.... Bir işçi ölümünün “dayanılmaz hafifliği” Zincirlerle çekiyor işçiler Güneşi yatağımın başına Ben nasıl çıkarım bu kirli yüzle Güneşin karşısına? Celal Sılay Milan Kundera’nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği romanındaki “dayanılmaz hafiflik” ifadesinin, birçok yazıya başlık olmasının artık sinir bozucu hale geldiğini kabul ediyorum. İnsan
.... Adalet ezilenler için bir tuzaktır Bu başlığı atarken bir avukat olarak biraz gerildiğimi itiraf etmeliyim. Zira adalet gibi insanlığın “yakıcı” taleplerinden birini böylesi bir önermenin konusu etmek, hele de bunu adaletle doğrudan ilişkili bir mesleğin üyesi olarak yapmak nereden bakarsanız bakın oldukça iddialı. Tabii bu iddianın
Din meselesinin özüne dair…
Bir; Pagan Dinler. İki; Kitaplı, Peygamberli ya da Suni Dinler. Yani bir peygamber tarafından oluşturulan dinler. Pagan Dinler, yani çoktanrılı dinler, doğal dinlerdir. Tüm toplumun kolektif düşüncesi ve bilinciyle oluşturulur Pagan Dinler. Ama Kitaplı Dinler, bu işi tek başına Tanrı’dan, Allah’tan, Yahve’den mesaj aldığını, vahiy aldığını iddia
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.