yaşadığımın farkında olmadığım gibi dökülüyor yaşlar gözümden.. ben böyle hep amansız ve zamansız ağlıyorum ya bu acı mağaramdan geliyor. ağlıyorum gene farkında olmadan bir yıldıza çarpmış da yere düşmüş parçacıklar gibi dağılıyorum. bu kadar mı çok sevdalandın ay’a da bu tutulma gündönümleri bitmiyor. bak gördün mü gene koca yürekli adam,
MARIENBAD AĞIDI' ndan
Goethe 74 yaşındayken, 19’unda bir genç kızı Ulrike’yi sever. ağzından yazdığı, şimdiki ruh halini şaşırtıcı bir biçimde ifade eden aşağıdaki dizeleri koyar. Bu şiir reddedilmesi üzerine duyduğu üzüntüyü yansıtır. Goethe şiiri 5 eylül 1823 yılında Cheb'ten Weimar'a giderken yazmaya başlar, 12 eylül'de yolculuğunun bitmesiyle
Reklam
İçimdeki ırmaklar deli taylar gibi dört nala koşuyordu yokluğunda. Kana kana içtiğim pınarlar damla damla akıyordu onsuz geçen günlerde, kurudukça içten içe çatlıyordu duygularım.. ... Dizinin dibine oturunca suya kavuşmuş oruçlular gibi içime ferahlık huzur mutluluk gelmişti. O bir dağdı,ben bir vadi. Ellerini tutunca o mor dağlardan vadilerime sular akıyor, çimenlerim çiçeklerim bitkilerim hamakta uyuyakalan duygularım canlanıyordu. İçimin boşlukları, saçlarının kokusuyla doluyordu. Alev alev yanan nadasa kalmış tarlalarım filizleniyordu gözlerine baktıkça. Yaşadığım özlem duygusu, çarşaf gibi süzülüyor akıyor eksiliyordu yüreğimden. Ellerini ellerime her geçirdiğimde çatısı akan duygularımın kaçakları kapanıyor,huzur buluyordum... ... Yanındayken saatler yetmiyor, zaman göktaşı gibi savruluyordu olanca hızıyla. Doymuyordum ona, doyamıyordum soluksuz gözlerine bakmaya, hasretim bir türlü dinmiyordu dizlerine uzandığımda. Saçların kokusu doluyordu ciğerlerime fakat ben yinede az zamanda doymamıştım sesini duymaya. Öyle bir zemheri özledimdiki yorgun düşüp dizleride uyuyana kadar geçmezdi bu hasret duygu... ... Yine sabır göründü sana ey gönlüm, gönlünün kısrak atı içinde gezinirken,sana yine sabır göründü. Beklemelisin,en güzel kitabı okuyana,en güzel şiiri dinleyene en güzel kahveyi içene en güzel gün doğumunu görene en güzel geceyi yaşayana kadar beklemelisin. Onun dilinden dökülen hiçbir söz çiçek açmadan geçmez bu diyarlarlan. Dudaklarından dökülen sözler içindeki hasreti dindirmeye yetecek bir ırmaktır. Beklemelisin gönlüm beklemelisin , sabır deyip onun doğmasını beklemelisin...
Ya Rabbi Şu Ramazan Hürmetine İçimdeki Özlem Ve Hasreti Gider. Beni Ona Kavuştur. Yanına Vardığımda Saatler Dursun,Yelkovan İnine Çekilsin,Akrep Deliğinden Çıkamasın. Zaman Utancından Evden Çıkamasın. Bense Onun Dizine Uzanıp Şiirler Dinleyeyim. Arkada Fon Müzik Çalsın, Gözlerim Gözlerine Hasretini Giderip Soluksuz Ona Baksın. Ya İlahi Şu Ramazan Hürmetine,Ben Onu,Onunla Vakitler Geçirmeyi Çok Özledim. Beni Ona Kavuşturr.
Son birkaç aydır nasıl okudum bilmiyorum. Hikâye ağırlıklı bir okumaydı kendimi kaptırdığım. Üst üste devirdiğim hikayeler zaten dönen başımı daha bir döndürdü. Kelimeler, cümleler, paragraflar...daralıp genişleyen sayfalar ve kitaplar. Binlerce sayfa nasıl onlarca cilde sığıyor? Ya binlerce kitap bir kütüphaneye? Tüm sayıları istiab eden bir sayı
Çürümüş fikirler bulandırıyor berrak havayı, Körlük ile geçiştiriyorlar hikmetli her anı, Mahpus olmuş hakikat ortadadır feryadı, Çıkmaz kimsenin olayda soluksuz avazı.. -Mâhfi
Reklam
195 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.