Derinin derinlerinde derlenenler terler derler. - Tegrekten tekere, tegirmenden değirmene, tekerlekten tekerlemeğe değmenin değeri değişmez. - Açıldığında açan açıklığa açtır, açtığında açılanın açlığı açıktır. - Bilmediğimi bildiğimin bilinciyle bilirim bilmediğimi bilebileceğimi. - Kabalanın makabille mukabelesi makbulse kıblesi ikbaldir. - Akıntı aksadığında aklınca akamayan akıl aksırır. - Düşlerimin düşüme düşmelerini düşlediğimde düşkünlerin düşlerine düşenleri düşünmek düşkünlüğümü düşünürüm.
Yavuz Bahadıroğlu "Eskiyi unut, yeni yolu tut" -5- Osmanlı’da “Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı var”dı. İkramı severler, birbirlerine de, misafire de sık sık kahve ikram ederlerdi… İftar sofrasında konuklara, “Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” sözü eşliğinde önce bir kaşık bal sunulurdu… Sonra Allah ne verdiyse kaşıklanırdı… Haberli ya
Reklam
Aşk kocaman eksilmektir çocuğum..
Çöl masalıdır ayrılık çocuğum ; Kuma karışır yol olur ayrılanlar çöle.. Kervanlar geçer heybeleri kahırla yüklü Kervanlar tepinir dururlar ; yüreklerinin hemen üstünde Aşk kocaman eksilmektir çocuğum. Sen bunu upuzun trenler gibi düşün ; trenler kadar büsbüyük bir eksilmek gırtlağında İbrahim’in bıçağıyla yaşar sevdalılar ama sen korkma melekler var.. Ağırır birden geri teper çocukluktan kalma yaralar Bak senin dizlerinde , benim kalbimde aynı yara var. Tutamaz ayrılanlar hayatın rengarenk uçurtmasından ama sen sıkı tut bırakma sevincin pamuk ipliğinin ucundan.. Aşk şu kadar ölmektir çocuğum sen bunu gökyüzü kadar düşün minareler kuleler gibi koskocaman yekparedir insan tamdır eksilmemiştir henüz Sen bunu çarşıdan aldığın nar gibi düşün bir tane eve gelince hani bin tane tane tane gez gör arpacık açık ve tetik ve parça parça o tekerlemede ki nar’a döner ayrılanların yüreği Kan kırmızısı dökülmüş üstelik ömrü saçılmış.. Mini mini bir kuştur aşk çocuğum Al yine de içeri al da üşüme ve sonra unutma Sen bunu aynı anda bir havuzu dolduran iki ayrı musluk gibi düşün Kapatma gözlerinin vanasını, bırak yağsın bulutlar. İzin ver fırtınaya neredeymiş çocuğum hanimiş nuh bak asıl şimdi başlayacak olan tufan’a..
Çalıkuşu
Çalıkuşu
Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin
Hâmuş!..Dedi Mevlana kendisine Hamuş!... Yani Suskun!... Sustuğu yerde açıldı kapılar, önüne serildi ışıltılı kelimeler, kalbi duygular… Hamuş!.. dedi sustu Mevlana… Sustu ve kapandı karanlıklara… Karanlıklara Şems doğdu sonra… Baktı… Gördü… Adına Aşk dedi… Candan özge candan öte olana… Yaprakta tohumu, damlada okyanusu gördü
Pollyanna’ya Mektuplar I. Sevgili Pollyanna, Sen bu mektubu okurken Soğuk bir doğu sokağında, Acılarla yüklü bir faytonla dolaşıyor olacağım Atların boynunda ziller ve pembe orlondan püsküller Şaklayan kırbaç ve gıcırdayan tekerlekler. Kömürümüz bitti tam kışın ortasında Toz hatıra ve talaş bastık sobaya Üşüse böyle yapardı mutlaka hazreti İsa
Bir oyuncak bebeğin kullanıldığı ünlü bir çalışmada, çocuklar üç gruba ayrıldılar. Her birine öfkeli bir erişkinin şişme bir bebeğe çekiçle vurduğu, onu havaya savurduğu ve "bam!'', "güm!" gibi çizgi film ifadeleriyle bağırdığı bir film gösterildi. İlk durumda, filmde başka bir erişkin belirip oyuncuya bu büyük performansı için şekerlemeler veriyordu; ikincisinde bebeğe kötü davrandığı için oyuncuyu azarlıyor ya da şaplak atıyordu, üçüncü durumdaysa hiçbir şey yapmıyordu. Deneye katılan çocuklara daha sonra aynı bebek verildi. Tahmin edildiği gibi, şiddet gösterdiği için modelin ödüllendirildiğini görenler de şiddet eğilimi sergilediler.
Reklam
265 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.