Şapka Devrimi ve Bazı konular Üzerine Düşünceler
1829'da 2. Mahmud kılık kıyafet alanında attığı radikal adımlarla ceket, fes, pantolon gibi yeni kıyafetleri benimsemiş ve uygulamıştı. 1836'da Tasvir-i Hümayun kanunu ile padişahın resmi devlet dairelerine asılmış ve bu amaçla yapılan törenler muhafazakar kesimi rahatsız etmiştir. Bu rahatsızlığın altında kadınların umumi yerlerde gezmeleri ve
Derin tarih/şubat/s131
Dedemin tekkelerin ve medreselerin kapatılmasına dair şu sözlerini de hatırlarım: "Allahu Teâlâ zulm etmez. Kul, başına gelecekleri hak eder. Cenab- Hak, bir nefis kendisini değiştirmeden, onun hâlini değiştirmez. Ona ceza vermez. Çünkü Adil-i Mutlaktır. Demek ki, yapılan bu inkilapşara, bu darbelere bu millet müstehak olmuştur... Dergahlar böyle laubali oldu. Medreselerde, bir tulum peynir, bir yeneke yağa, talebe Sınıf geçti... Çocuk babasının yanında köyde çalışır, ama rüşveti yiyen hoca çocuğu medreseye devam etmiş gösterir, sınıfı geçirir... Çektiklerimiz, amellerimizin cezasıdır... Hakikaten tekkeler de medreseler de ne yazık ki, bozulan milli ahlâk ve zayıflayan devletle birlikte değişip asıl hizmet ve vazifelerini yapamaz olmuşlardır.Bu yüzden Tanzimat'tan beri "medreselerin ıslahı" meselesi konuşulur olmuş... Fakat umumi çöküş arasında bu müesseseler de bir türlü toparlanamamamışlar. "Islâh-i medâris" bahsi son zamanlara kadar gündemde kalmıştır. Hatta Konyada Meşrutiyet devrinde kurulan ve Şeyhülislam Sab- ri Efendi'nin çok beğendiği için oğlunu ta İstanbul'dan tahsil için gönderdiği yeni medrese teşkilatının adı da bu sebeple "Islâh-i Medaris" olarak seçilmiştir.
Reklam
Şükrü Kaya gibi inkılâpçılara göre, açılıp saçılmak medeniyetin icabındandı. Nitekim 1935 yılında, parti kurultayında, umumî işler hakkında bilgi verirken tesettür aleyhinde olduğunu belirtmişti. Partide çarşaf ve peçenin kaldırılması hususu dile getirilmiş. Şükrü Kaya da buna cân u gönülden katıldığını ifade etmişti: REJİMİN ESASI NEYMİŞ? KADIN inkılâbı bır memleketin istiklâlinin ve istikbâlinın muhâfızı, rejimin esâsıdır. Komisyonumuzun ve hükümetimizin alâka ile tâkip ettiği bu işi onaylamanız hükümet için büyük bir direktif olacaktır." (Sükrü Kaya, Sözleri, Yazıları.ç,Der.Ekrem Ergüven. 9.211) . Yukarıdaki ılk cümleye dikkat etmek lâzımdır. Demek ki memleketin istiklali ve ıstıkbâlinin koruyucusu ve rejimin esası “kadın inkılâbı” imiş! Bu sözün, tessettürün yasaklanmasıyla ilgili bır taleb üzerine söylendiğini düşünürsek, memleketin istiklâli ve istıkbâli kadının açılmasına bağlı. Demek ınkılâpcılara göre acık saçıklık, “rejimin esasıdır". Bu derece basit, bu derece sathi, bu derece şuursuz ve mantıksız bir iddianın kendisini akıllı kabul eden insanlar tarafından söylenmesi çok gariptir. Ne acıdır ki, bu sözlerın sahıbı 11 yıl Türkiye'de îçışlerı Bakanlığı yapmıştır. Gayr-i Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi,cild.5,syf.140
Seksin Tarihi - Roma 5
MS 4. yüzyıla gelindiğinde, eşcinsel evliliğe karşı kanuni yasaklar Hristiyan imparatorlar tarafından Codex Theodosianus’un (Theodosius Kanunları) bir parçası olarak daha da ciddileştirildi. 390 yılında, üç Hristiyan imparator, II. Valentinian, I. Theodosius ve Arcadius tüm imparatorluk boyunca özgür Romalılara eşcinselliği yasaklayarak, ilgili eylemlere yakılarak idam edilme cezası getirdi. ***** Bizans İmparatorluğu altında, imparator I. Justinianus (MS 527-565), ne şekilde olursa olsun eşcinsel davranışın “doğaya aykırı” olduğunu ve tüm imparatorluk boyunca yasaklandığını duyurdu. Bu noktada, Hristiyanlığın etkisi Bizans İmparatorluğu’nun, ideallerinin ve umumi hukukunun baskın inancı haline gelmişti.
"Birinci Cumhur Reisi ve İslâm..."
Üstadın “Dedektif X Bir” mahlasıyla Büyük Doğu Dergisinde Atatürk’e dair kaleme aldığı yazı: 1- Güya münevver geçinen, fakat ayağını nereye bastığı ve yüzünü ne tarafa çevirdiği belli olmayan, kokmaz, bulaşmaz bir zümre vardır ki, Birinci Cumhur Reisi hakkında şöyle düşünür: «Onun İslâmiyet'e hiçbir zararı olmamıştır! Belki de, kaba taassubu yok
1 Eylül 1939 - 85 milyon ölümüyle sonuçlanan II. Dünya Savaşı başladı. "Faşizm, mali sermayenin en mürteci, en şöven ve en emperyalist unsurlarının açık, terorist diktaturasıdır." -
Georgi Dimitrov
Georgi Dimitrov
Umumi harp, kapitalist memleketlerin büyük bir ekseriyetine işsizliği miras bırakmıştır. Bu gün kapitalist
Reklam
68 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.