Bazen düşünüyorum, Yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil, Yaralı kalmak da... İnsanın her şeyden ruhunda bir yara izi kalmalı, Hafıza bir yaralar arşividir... 💯
Yapılan İyiliği Başa Kakmak
İki arkadaş bir gün kırlarda geziyorlarmış. Birden şiddetli bir yağmur yağmaya başlamış. Birisinin iki tane şemsiyesi varmış, diğerinin ise hiç yokmuş. Şemsiyesi olan iki şemsiyeyi de çıkarıp birisini kendisi diğerini de arkadaşına vermiş. İkisi de ıslanmaktan kurtulmuşlar. Aradan birkaç geçmiş. İki arkadaş bir gün parkta buluşmuşlar. Şemsiye veren: “- Bak demiş. İyiliğimi sakın unutma! O gün şemsiyemi vermeseydim, halin ne olurdu?” “- Teşekkür ederim, gerçekten çok iyi kalplisin, çok işe yaradı.” Biraz sonra densiz arkadaşı demiş ki; “- O günkü iyiliğimi sakın unutma! Şemsiyeyi vermeseydim halin ne olurdu? Islanır, üşütür hasta olurdun!” “- Çok teşekkür ederim, gerçekten çok makbule geçti! Demiş. Biraz sonra parktaki havuzun başına oturup kuru yemiş yemeye başlamışlar. Densiz arkadaş tekrar: “- Bak demiş o günkü şiddetli yağmurda yaptığım iyiliği sakın unutma! Şemsiyemi vermeseydim halin ne olurdu? Belki de zatürree olur, ölürdün!” Sürekli yapılan iyiliğin başa kakılmasına daha fazla dayanamayan arkadaşı, artık sabredememiş. Kötü kalpli arkadaşının şaşkın bakışları arasında elbiseleriyle havuza atlamış. Sırılsıklam dışarı çıkarken: “- Yaptığın iyiliği sürekli başa kakarak bıktırıp, usandırdın, keşke vermeseydin. Ne olacak; işte böyle olurdu! Sadece ıslanırdım, hastalanırsam da hastalanırdım, ölürsem de ölürdüm!” Demiş. Kötü kalpli arkadaşı başını önüne eğerek hızlıca yanından uzaklaşmış.
Reklam
vâveylâ'
''Kurumuş bir gül yaprağı olmak isterdim Rafları tozlu bir kitapta unutulmak Nesli tükenmiş bir hayvan Hiç duyulmamış bir enstrüman Okunmamış bir şiir Anlatılmamış bir his Bilinmeyen bir kimse Bir mağara yazısı
Yarım kalmaz insan;
Yarım bırakılır,yarı yolda bırakılır,yaralı bırakılır
İnsanlar hayatlarının devamlılığını sağlamak maksadıyla birtakım kararlar alırlar ve aldıkları bu kararların doğrultusunda da yaşadıkları dünya, kendileri nazarında bir ehemmiyet kazanır gibi görünür. Dolayısıyla kişilerin kararsızlıklar yaşaması, bu kişileri bir takım ruhsal problemlere sürükler, bu da bir müddet sonra kişilerde bedensel hastalıkların nüksetmesine kadar varır. "En kötü karar kararsızlıktan iyidir." Denmesinden maksadın hasıl olduğu bu cemiyetlerin, kararsız bir hayata tahammülleri olmaz. Bu böyledir. Birde böyle olmayan aşıklar vardır! Aşıklar da dünyaları ile alakalı kararlar verirler fakat onlarda durum biraz farklıdır. Aşıklar aldıkları bu kararlar doğrultusunda yaşamları ilerleyişini sürdürmezse, aşığını anarlar. Bu an'ış ile birlikte kararlarının kendileri nezdinde hiçbir ehemmiyeti kalmaz. Bu sebepledir ki Aşıklar, kararsız, maksatsız, gamsız divaneler gibi görürünür, bahsi geçen cemiyetlerin nazarında. Gel gelelim ki durum böyle değildir. Aşıklar bir karar almıştır. Aldıkları karar; aşığına vuslat etmek için yamalı bir hırka ile düştükleri yolda gizlidir. Bu karar diğer cemiyetlerin aldığı bütün kararlardan daha faziletli ve üstün olduğu için, sırtlarında onları yollarından alıkoyacak yükleri atarlar, ve ne zaman başkaca bir karar almaya tenezzül edesileri gelse, Aşığını anarlar. Bundan sebep Aşıklar derler ki; ne zaman anarsam seni, kararım kalmaz Allah'ım! Muhammet Çılgın✍️
Depremde hastanede nöbetteydik herşey başımıza çöktü, arkadaşlarımızı dolapların altından çıkardık. Hastalarımızı çıkaramadık bile yoğun bakımda entübe ve cihaza bağlılardı. Saatlerce yardım bekledik, yardım edebilecek herkesin enkazda olduğundan haberimiz yoktu. Dolaplar çöktüğü için malzemelerimiz yoktu, yağmur yağıyordu. Personelden çıkan çoğu
Reklam
433 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.