İnsanın kendini değiştirebilmesi her zaman büyük bir devrim niteliğindedir. Devrimler aniden olur gibi görünse de, aslında ortaya çıkışından çok önce başlar hazırlıklar. Öyle yavaş, öyle derinden gider ki her şey, yeraltında faaliyet gösteren gizli örgütler gibi, insanın kendinden bile gizlenirler. Kimseler fark etmeden için için kaynamaya başlayan bir yanardağ gibidir o. Lavlar püskürmeye başladığında artık hareket kendini tamamlamış ve tanımlamıştır.
Ne mutlu o devrimi kendi hayatında yapabilenlere...
"Çok gülme, sonra ağlarsın" derlerdi. Kuşaktan kuşağa intikal eden bir anayasa sanki. Binlerce yıldır insanlık gülmeyi, sevinmeyi bir türlü yakıştıramadı kendine.