Akdeniz yaraşıyor sana Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında Hiç dinmiyor motorların gürültüsü Köpekler havlıyor uzaktan Demin bir çocuk ağladı Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir Denizi tokmaklıyor balıkçılar Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak O sesinin
gaziler caddesi basmâne'de gaziler caddesi'ne küçük bir yağmur götürdüm siz böyle akşamüstü görmediniz gizlice bir şarap tuttum yine o şehir korkusu ola ki simsiyah sarhoşum içimde elektrik uğultusu bir de kötümserlik sebepsiz surda yeşil gözlü bir çocuk naylon geçirmiş şapkasına ferid'e benzettim azıcık kim bilir belki de başkasına
Reklam
(Ahmet Haşim) derki : İstanbul’u yenileştiren ve yerlisini şaşırtan istilaların en gizlisi ve en tesirlisi yabancı saatlerin hayatımıza girişi oldu. “Saat” ten kastımız, zamanı ölçen alet değil, fakat bizzat zamandır. Eskiden kendimize göre yaşayışımız, düşünüşümüz, giyinişimiz ve kendimize göre dinden, ırktan ve ananeden hayat alan bir zevkimiz
Bugün benim doğum günüm sen doğdun kalbimde Yağmurda ıslanmak, ağlamak, gözyaşlarımız Kuklalar, şekerler, renkli renkli oyuncaklar Yine çocuk oldum sen varsın ya yanımda. Bilmediğim yüzler, kalabalık şehirler sessiz nehirler Nazar boncuklarıyla doldurdum her yeri. Mavi, yeşil, kırmızı sinsice yaklaşan yüzler. Dolunay efsanesi, gece, yıldızlar şekil şekil Bu gece bir kuş misafir pencereme Bir şeyler söylüyor dinliyorum dinliyorum Kalabalık rıhtımda bir şarkı tutturuyor balıkçı Belki geçmişe özlem, bilinmez ki ağlamaklı Ninniler geliyor kulağıma, o serin sabahlar Bir isteğim var senden belki son defa Ne olur giderken beni, anıları, unutma. (Alıntı) Doğum günüm kutlu olsun :)
Gündökümü-Bir Uyumsuzun Notları'nı okuyorum. (Tomris Uyar-YKY) Günlük yazmak-tutmak pek yaygın değil. Çocukça veya gençlik hevesi olarak kalıyor çoğu. Seviyorum günlük okumayı. Bu türde, yazılan, daha anlık ve doğaçlama oluyor. Günlerce düşünmeden, çala kalem yazılışı, onun samimiyetini daha da arttırıyor. Zevkle okuyorum. Arada hoş, duymadığım sözcükler araklıyorum; üşüyücü, gündökümü, gündökümcüsü, çiği, gibi. Sonra başka şeyler, şeb-i yelda, en uzun gece demek, bir cümledeki sıralı sözcükler; kesik-yeşil bakmak...
PİRAYE İÇİN YAZILMIŞ : SAAT 21-22 ŞİİRLERİ Ne güzel şey hatırlamak seni : ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.