Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Hakettiği değeri bulamayan kaliteli kitaplardan bir tanesi hem bir gezi rehberi hem de bir aşk kitabı ama imkansız aşk, eğer aşıksanız ve sevdiğiniz çok uzaklardaysa bu kitap tam size göre ağlamak garanti.
264 syf.
8/10 puan verdi
Merhum Refik Özdek’i Cengiz Aytmatov tercümelerinden tanıyordum. Yıllar önce Kiziroğlu Mustafa adlı bir kitabını da okumuştum. Ocağımız Sönmesin adını bildiğim ama okumanın kısmet olmadığı bir romanı idi.
Roman 93 Harbi’nin –ki hicri 1293, miladi ise 1877-78 yıllarına denk gelen ve bizim adımıza adeta bir faciaya dönüşen savaşın yaşattığı
Okumanızı tavsiye ederim insanlarımızın balkanlardan göç ederken yaşadığı çileyi çok güzel bir şekilde yansıtıyor. ....................................
Uzayla ilgili merakı olan herkese tavsiye edebileceğim, eski de olsa bilgilendirici bir kitap. Anlatımı tüm teknik terimlere, rakamlara rağmen keyifli... Okuyucuyla zaman zaman sohbet eder gibi bir dil kullanmış yazar. Terimleri yeri geldiğinde özetleyerek konuyu daha iyi algılamamıza yardımcı oluyor. Kısa ama bilgi yüklü...
Merhaba Halley Uzay ve Kuyruklu YıldızlarRefik Özdek · Tercüman Aile ve Kültür Kitaplığı Yayınları · 19865 okunma
157 syf.
9/10 puan verdi
Nora Kitap, daha önce Cem Yayınlarından çıkan Mehmet Özgül çevirili Aytmatov eserlerini yeniden basmaya başlamış. Bu kitap da onlardan birisi. İyi bir Aytmatov okuru olarak benim tercihim Ötüken Neşriyat ve rahmetli Refik Özdek çevirileridir. Bunu söylemeliyim.
Ancak Özdek, Al Yazmalım Selvi Boylum, İlk Öğretmen ve Fuji Yama'yı çevirmemiştir. Keza Kassandra Damgası ve Ebedi Gelin onun vefatından sonra yazılmıştır.
Bu kitapta dört hikayeyi bir arada bulabiliyoruz. Bunlardan Deve Gözü hariç, üçü İkinci Dünya Savaşı merkezli hikayelerdir. Yüz Yüze adeta bir başyapıttır. Aytmatov, gerçek bir hikayeden yola çıkarak savaştan kaçan İsmail ile karısı Seyde'nin hikayesini yazmıştır. İsmail söz konusu savaşın kendi savaşı olmadığına inanmaktadır; eşi ise kocası ile toplum arasında kalmıştır. Şahane bir hikayedir.
Oğulla Buluşma ise savaşta genç evladını kaybeden bir babanın hikayesidir. Askerin Çocuğu'nda ise bu sefer bir ihtiyarın değil bir çocuğun gözünden savaşta kaybedilen baba figürü bir sinema filmi üzerinden işlenir. Her iki eserde de savaşın cephedekilere değil geride kalanlara getirdiği acılar işlenir.
Deve Gözü ise bir kolhozda çalışan idealist bir genç ile onların başında bulunan şef arasındaki durumları işler.
Bu kitabı Ötüken'den Refik Özdek çevirisiyle okumalısınız.Ama benim elimde halı hazırda bu vardı ve bu da fena değil.
Kitabı değerlendirmeye geçmeden önce yazıldığı dönem itibari ile bu işin rejimin korkunç baskısı altında yapıldığını hatırda tutmak gerek.Bu yüzden eserde ki tüm objeler taşıntan torağına gemiden göle her şey belli sembolleri ihtiva eder.Konuşmanın yazmanın suç olduğu bir dönemde yeni bir haberleşme yöntemi icad edilmiş denilebilir.
Ama zaten ben Aytmatov mektup bile yazsa
okurum.
Kitaba başlamadan yukarıda bahsettiklerimi dikkate almazsak 5-6 yaşlarında bir çocuğun hayalleri ve bir kaç sıradan olay üzerine kurgulanmış bir hikayesi var deyip geçebiliriz.İlk okuduğumda ben de öyle dedim.Romanda olaylar belli bir sıra dahilinde anlatılmamış ama okuyucu olaylar arasında bağlantı kurmakta zorlanmıyor.Her akşam eline dürbününü alıp, dağ başına çıkan çocuğun Isık Göl’de ancak beş-altı dakika görünüp kaybolan beyaz gemiye bakma görme hayal etme imgelemi üzerine yola çıkılmış olsa da en az bu konuya temas edilmiş. Doğa sevgisi, insan sevgisi, insanların iyi niyetlerini suiistimal etmeme vs toplumsal temalar ana fikir içinde.
