Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Muhammed İkbal Hz Peygamber(sav) için şöyle demektedir: "İslam peygamberini Eski dünya ile modern dünyanın ortasında durmuş görmekteyiz Hz Peygamber sallallahü ve sellem bildirmiş olduğu Vahyin kaynağı bakımından eski dünyaya, fakat bildirmiş olduğu Vahyin ruhu bakımından modern dünyaya bağlıdır." yazar Muhammed Abduh 'un bu sözünden esinlenerek Hz Peygamberin (sav)sünnetinin her çağda ,yeniden yorumlanması gerektiğini bildirmektedir. Kitapta sünnetin 21. yüzyıl şartlarında yaşanılabilir bir hale getirilmesi ve hayata geçirilmesi konusunda teorik ve pratik deneme çabaları anlatılmaktadır.
203 syf.
·
Puan vermedi
Bir kitap düşünün ki, her bir mısrası sürekli okunsa da insanı sıkmayacak hep daha fazla düşünmeye sevk edecek ve bir imbikten süzülür gibi zihinden kalbe süzülecek. İşte Cebrail Kanadı tam olarak böyle bir kitap. Her akşam bir kaç tane dahi olsa okunan rubailer günün bütün yorgunluğunu atıp zihninizi farklı diyarlara sürüklüyor. Başucu kitabınız olabilir. Herhangi bir sayfasını açıp bir iki satır okumanız dahi yeterli o tadı almak için.
Açıkça söylemek gerekirse, bir düşünce kitabı olmasına rağmen, anlayabileceğimi düşünerek okumaya karar verdim bu kitabı. Yer yer aklımı zorlayarak anlayabildiğim (ya da anlayabildiğimi sandığım) bölümler oldu. Sanırım daha çok yolum var, devlerin verdiği dev gibi eserleri anlayabilmek için.
Siyah papa Inigo Lopez de Loyola'nın kurduğu Cizvit Tarikatı, İsa cemiyeti olarak faaliyetine devam etti. Asıl amaçları; kadın-erkek ayrımını yok etmek, devletleri yıkarak tek bir devlet teşkil etmek, dinlerde reform yaparak tek bir batıni din ortaya çıkarmak ve böylece herşeyi ile yeni olan 'Yeni Bir Dünya' kurmaktır.
İslam dünyasında çeşitli yerlerine reformistler gönderirler. Hindistan'da Muhammed İkbal, M.Ali Cinnah, M. Hamidullah; Türkiye'de Hayrettin Karaman, Mustafa Islamoğlu; Mısır'da Reşid Rıza, Seyyid Kutub, Osman Emin gibi İslamcılar İngilz Ajanı Wilfrid S. Bulunt ile bizzat reform için faaliyet gösteren C. Afgani ve M. Abduh'un tesirinde kaldılar. Ehl-i Sünnetin kalesi olan Osmanlı ve onun halifesi Sultan II.Abdulhamit Han sayesinde reformlar engellenmiş olsada Mısır ve İrandaki olaylar bariz zararlar verdi. Sermaye sahibi baronların desteğini alan Cizvitler, ajanları ile medeniyetler karmaşasından faydalanarak dinde reform yoluna gidiyorlar. Su anda Arabistan'da ki ılımlı islam gibi. Kitap İngiliz ajan W. Blunt, C. Afgani ve M. Abduh'dan hareketle İslam'ı içeriden nasıl dejenere ettiklerini etkili bir şekilde anlatıyor. Deformistlerin ağına yakalanmamak için ehl-i sünnet akaidinin tam manasıyla öğrenilmesi gerekiyor. Bir devlet kurumu olarak DİB bile dinlerası diyalog denen zırvaya yakalanabilyor. Modern olan herşeye şüphe ile bakıp amelde ve itikatta nezih mezheplerimizin ulemasının kitaplarından istifade etmemiz gerekiyor. Keyifli okumalar.
Pakistanlı filozof-şair Muhammed İkbal'in dörtlüklerinin toplandığı bir kitap. İkbal, ülkemizde de epey tanınan bir şahsiyettir.
Lale-i Tur (Tur Lalesi), İkbal'in çeşitli kitaplarında yer alan dörtlüklerinden 163 tanesinin bu isimle bu kitapta toplanmış şeklidir.
Bendeki kitap, normal kitap boyutunda olmayıp yarım boy tabir edeceğimiz şekildedir. O yüzden 181 sayfadır. Dörtlüklerin üstünde bulunan figürler sayesinde şiir kitabı düz, sadelikten çıkmış ve daha hoş bir görsellik oluşturmuş.
Kitabı Bakış Yayınları çıkarmış ve çevirmen olarak da Murat Sürmen adı yazıyor, fakat basım tarihi yok. İyi okumalar.
Aliya İzzetbegovic bulunduğumuz yüzyılda en büyük ve Muhammed İkbal'den sonra gelen son İslam lideridir. İslam Deklarasyonu'nu okuduğumda önemini bir kez daha anlamama vesile olduğu "eğitim ısrarı" onu gözümde bir kez daha ulaşılması zor bir büyüklüğe kavuşturdu.
Aliya İzzetbegovic'i Bilge Kral yapan nokta şu ki "Biz esir durumdayız, biz eğitimsiziz, biz fakiriz" derken bunu başkasını suçlayarak değil sorunu ve çözümü kendinde arayarak insanları kıyama davet etmesidir.
Yabancı devletlerden istenilen ve gereken kadar teknoloji ve bilimum sanayi ürünleri ithal edilebilir ancak bu bir çözüm değildir. Asıl gereken elimizde fazlasıyla mevcut olan nüfus gücünü doğru ve etkin eğitime yönlendirerek müthiş kalkınma seviyesine ulaşılabileceği görüşünde.
Aliya İzzetbegovic'i sevgiyle anmalı ve anlamalıyız. Çünkü bize kurmuş ve kurtarmış olduğu devletten ziyade o devleti ilelebet yaşatacak fikirler miras bırakmıştır.
