Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hadi gelin sizi meyhaneye götüreyim. Şaka şaka :)) Bu ekonomik koşullar düşünüldüğünde değil meyhaneye gitmek eski usul bakkalın önünde gazoz içmek bile artık zora girdi yaa, neysee... Biz işimize bakalım :)) Mevzuya konu olan meyhane 1944-1960 yılları arasında Ankara'da MEB'in hemen yanıbaşında müdavimleri arasında "Kürdün Meyhanesi" olarak nam salmış nam-ı diğer Yeni Hayat Lokantası efendim. Sahibi Kürt Mehmet olunca meyhane de Kürdün Meyhanesi olmuş tabii. Bu meyhane yemeklerinden ziyade oraya gelen müdavimleri ile meşhur olmuş, ün salmış. Nasıl olmasın ki... Müdavim dediklerimizin arasında kimler kimler yok ki. Orhan Veli'den, Cahit Sıtkı'ya, Suat Derviş'ten Nurullah Ataç'a, İlhan Berk'ten Fikret Otyam'a, Cüneyt Arcayürek'ten Azra Erhat'a daha pek çok isim gelmiş geçmiş bu meyhaneden. Tabii bunların arasında bu kitabın oluşumunda emeği olan Fahir Aksoy'da. Fahir Aksoy'un, müdavimlerinden olduğu bu meyhanedeki tanıklıklarını kaleme aldığı öykü tadındaki eğlenceli anılarıyla da bu kitap oluşmuş. Okurken hem pek çok tanıdığınız ve sevdiğiniz sanatçının yaşantılarından kesitler bulacaksınız kitapta , onların dostluklarına, çekişmelerine, yeri geldiğinde kavgalarına, yaşadıkları zorluklara, aşklarına, parasızlıktan kıvranmalarına (canım Orhan Veli'nin de hiç parası olmamış :)), gündelik hayattaki hallerine tanıklık edeceksiniz hem de o dönem şöyle bir film şeridi gibi geçecek gözünüzün önünden. Sözün kısası okurken keyifli saatler geçireceksiniz. Okuyun pişman olmazsınız, benden söylemesi ;))
Kürdün Meyhanesi
Kürdün MeyhanesiFahir Aksoy · h2o Kitap · 201875 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
İzmir'de bilen bilir 18:00'da metro çok kalabalık olur... Telefon müziğim Varto-Karlıova arası çok yaygın olan bir halay türü olan "Çepki" müziğiydi. Bir yaşlı amca yanaşıp sohbet ettikten sonra oğlundan bahsetmişti oğlu ise şuan kitabını incelediğim yazar... Karlıovalı Kürt-Alevi bir ailenin çocuğu olan İlhan Sami Çomak işlemediği
Karınca Yuvasını Dağıtmamak
Karınca Yuvasını Dağıtmamakİlhan Sami Çomak · İletişim Yayınları · 202165 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Hakkında somut bir delil bulunmadan tam 27 yıl tutsak olan İlhan Sami Çomak. Yaşamının yarısından fazlası parmaklıklar ardında geçirmiş ve her şeye rağmen bu olanlara kader diyip geçmemiş, şartlar elverdiğince yaşamın tadını çıkarmaya bakmış Bingöllü, Kürt-Alevidir. Her şeyi çok açıklıkla bu kitapta dile getirmiş. Tüm yaşadıkları, tüm haksızlıklar ayrıca her zaman ki gibi adaletsizlik fakat bunlara karşılık kaybetmediği umudu ve o güzel şiirinin öyküsünü dile getirmiştir. Hayrete düşerek okumaya başladığım bir kitaptı. Çünkü bu kadar çalkantılı bir hayata rağmen her şeyi bu denli soğukkanlılıkla ve düzen içerisinde bizlere aktarabilmiş. Alıntılayacak çok güzel cümleler kurmuştu bu cümleler umut ışığı yaratıyor insanda. Okunması ve okutulması gereken bir kitap. Son olarak güzel bir İlhan Sami dizesi paylaşmak istedim, Biz gölgeden de geçiririz ışığı Biz bu arada çeşit çeşit aşklar gibi Nice ağaçlar toplayıp getireceğiz Gürgen ağzımdaki ıslık, masamda damar Abanoz bir kavram, ince tanım Onu bulup onu seveceğim
Karınca Yuvasını Dağıtmamak
Karınca Yuvasını Dağıtmamakİlhan Sami Çomak · İletişim Yayınları · 202165 okunma
455 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
#Bıçağınucu #atillailhan #okudumbitti 1960 dönemi Türkiye’sindeki asker, aydın, burjuva gruplarını anlatır. Öncelikle Suat ve Halime ile bağlantılı gelişen bu olaylar 27 Mayıs darbesinde sona erer. 1960 yılında ocak-mayıs aylarındaki gelişmeleri anlatarak Demokrat Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi çözümlemelerini ele alarak Türkiye’nin nasıl 27 Mayıs’a geldiğini açıklar, Türkiye’nin kurtuluşu için çözümler arar. Bayraktar Paşazade’nin kızı Suat saplantılarıyla boğulan genel ahlak kurallarının hor gördüğü hayatı yaşayan biridir. Halim ise kadınlardan korkan onları tanımayan ve kötü kadınlar dışında onlara yanaşmamış Manisa’nın ileri gelenlerinden birinin oğludur. Halim ve Suat hapse girmiş bir ozanın kurtarılması için düzenlenen toplantıya katılırlar. Toplantıyı bir kalabalık basar ve bu kargaşa polis tarafından dağıtılır. Bu kargaşa içinde bu ikili birbirine yaklaşırlar. Bu kargaşa ortamı aydınların yaşamı olarak adlandırılır. Halim bu durumu: “Gerilime alıştık bir tanem, yıllardır bıçağın ucunu kalbimizin üstünde duyarak yaşıyoruz.” diyerek ifade eder.
Bıçağın Ucu
Bıçağın UcuAttila İlhan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2014283 okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
ANILAR PARAMPARÇA
Ülkemizin okuyucu profiline bakınca, genel olarak güncel ve popüler yazarlara rağbet gösteren, bu esnada geçmişte yaşamış ve hakettiği değeri zamanında asla görmemiş, muhteşem edebiyat dehalarını hep gözardı eden bir kitle ile karşılaşıyoruz. Ne yalan söyleyeyim Sevgili Osman Balcıgil'in "İpek Sabahlık" eserini okuyana kadar ben de
Anılar Paramparça
Anılar ParamparçaSuat Derviş · İthaki Yayınları · 201726 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
60 günde okudu
Türkiye'de şiirin "vezinli ve kafiyeli söz" söylemek olarak algılanmasından imge kurma sanatına dönüşmesinin yolculuğunu takip ediyor kitap. Yazara göre ilk kez Attila İlhan tarafından ortaya atılan imge kavramı, müphemliliği ve esnekliğiyle günümüze kadar tanımı yapılamamış ve yapılması mümkün olmayan bir kavram. İkinci Yeninin ortaya çıktığı 50'li yıllardan itibaren toplumcu gerçekçiler tarafından gerek ikinci yeniyi şiir dışı görmenin bir aracı olarak kullanılmış ve gerçekçi şiir-ikinci yeni dikotomisini beslemiş, gerekse şiirin bir gereği olarak görülüp toplumcu gerçekçiler tarafından sahiplenilmeye çalışılmış. 80'li yılların sonlarına doğru ise ikinci yeninin galip gelmesi ve genelleşmesiyle birlikte, günümüze kadar uzanan ikinci yeniyi yıkma ve şiiri yeniden tanımlama uğraşı sürmekte. Yazar, modern şiirin incelenmesinde dilsel oyunların dilbilim ve söz sanatları açısından analiz edilerek, bu dilsel sapmaların adlandırılabileceğini, fakat bunun yerine imge gibi müphem bir çatı kavramı kullanarak işin bir çeşit büyülü yazıma mal edildiğini söyleyerek bitiriyor.
İmgenin İcadı
İmgenin İcadıYalçın Armağan · İletişim Yayınevi · 201920 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Terör Sempatizanı Kimliğinin Muğlaklığı
Bu kitapla hangi vesile ile tanıştığımı açıkçası hatırlamıyorum. Zaten bu aralar öyle kitap seçmek için de uzun bir zaman ayıramıyorum. Bu kitap dışında İlhan Sami Çomak hakkında bir bilgim de yok açıkçası; sadece kitabı okurken sesini merak ettim.  Kürtçe'den kaynaklı farklı gırtlak seslerini duymak istedim ve kitabın başındaki yazıyı yazan
Karınca Yuvasını Dağıtmamak
Karınca Yuvasını Dağıtmamakİlhan Sami Çomak · İletişim Yayınları · 202165 okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Kitap hemen hemen her sayfanın altında bulunan uzun ve detaylı dipnotlar nedeniyle çok yavaş ilerliyor , fakat dipnotların içeriğinin son derece kıymetli olduğunu söylemek lazım .Çoğunu Pertev Naili’nin eşi Hayrünisa Boratav’a yazdığı mektuplar teşkil ediyor . DTCF tasfiye dönemi , siyasi ve edebi şekillenmeler , Gökalp , Hilmi Ziya Ülken , Köprülü , Hasan Ali Yücel Nihal Atsızlar , Sabahattin Ali ‘ler , Orhan Şaik’ler İlhan Başgözler ...daha kimler kimler var bu kitapta daha neler neler var .. Bir akademisyen ve bilim adamı olarak Boratav hakkında bilmediğimiz pek çok şey öğreniyoruz , Boratav ‘ın etkilendiği ve etkilediği kişiler dairesinde edebi görüşü ve hayata bakışının altını çizeceğimiz bu kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum .
Pertev Naili Boratav
Pertev Naili BoratavMete Çetik · İletişim Yayınevi · 20193 okunma
436 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bu bir şair ayaklanmasıdır!
Sunuş yazısı şu cümlelerle başlıyor: “Bu bir şair ayaklanmasıdır. Şairler ayaklanmış ihtiyaç halinde sığınacağımız şiirler bırakmıştır. Evet, ihtiyaç halinde. Ne zaman göğsümüzü sıkıştıran bir efkâr bassa şiir imdada yetişmiştir.” Türk sosyalist hareketinin önemli tarihlerini ve olaylarını sermesi bakımından kitabın farklı bir tarih çalışması
Şair Ayaklanması
Şair Ayaklanmasıİnönü Alpat · Herdem Kitap · 20222 okunma
455 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
''ve ağzımda sulfato tadında bir acılık...'' o kadar çok kitapta yer vermiş ki bu cümleye Atila Ilhan, bitirdikten sonra bir süre bilinçaltımda gezeceği kesin:) (Ilk kez Atila Ilhan'ı okudum ve beğendim) Halim ve Suat çiftinin evlilik süreçleri, iç dünyaları, geçmişleri ve dahil oldukları diğer kişilerle ilişkileri kahramanların gözüyle olayların içinde yaşamanın duygusunu veriyor. Menderes dönemi siyasî çalkantıların; gösteri, protesto, baskı ve yasakların iktidar ile halkın (aydın kesimin) çekişmeleri... Gazete ve radyo aracılığıyla verilen haberlere sansür uygulanması... Günümüze benzer olayların tekerrür ettiğini, okurken ensemizde kolsuz Celal'in nefesini hissetmiyor değiliz. Yazar'in diğer kitaplarındaki karekterleri de kullanması kafa karışıklığına mahal vermeden gayet ustaca faydalanmış... Her kitapta olduğu gibi bunda da altı çizilecek guzel cümleler barındırıyor. Mesela; ''Her şeyi tasarlamak, gerçeğini yaşamaktan kolay değil midir?'' Kitabın bazı yerlerinde kimlik bunalımı yaşama, aynanın karşısındaki ben'den sıkılıp başka bir ben yaratma paradoksu, cinsel tercihlerinde farklı bir kaçamak yapmak, gördükleriyle yaşayıp hissetme girdabindan kendini alamayıp daha somut duygulara yelken açan Suat'in karakterinde olup biten şeyler. Miralay Ferid dayi'nin 1.Dünya savaşı sırasında katıldığı cephelerde maziyi sürekli dile getirmesi, kurtuluş savaşı sıralarında Mustafa Kemal Atatürk'ün anadolu'ya geçmeden Istanbul'dayken söylediği bazı sözleri ile şu an yaşanılanlar arasındaki ucurumu görup sorunları irdelemeden edemediğini görüyoruz .
Bıçağın Ucu
Bıçağın UcuAttila İlhan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2014283 okunma
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.