Jack London'u okuyup da hayal kırıklığına ugramisligim yoktur. Tabii ki favorim hâlâ 'Martin Eden'dir.
Nasıl Sait Faik okurken burnuma deniz kokusu geliyorsa, London okurken de bunu hissedecegimi biliyorum. Zaten denizlerde hayat sürmüş, deniz aşığı bir adam.
Çok çabuk okunuyor, sadece bazı yerlerinde bir paragrafta bile beş-alti tane denizcilik terimine rastlayabilirsiniz. O biraz can sıkıyor, Yordam yayınları bunu kitabın sonuna terimler için bir sözlük koyarak telafi etmiş.(İş ki; Okumadan önce fark edebilmekte)
Konusundan bahsetmeyeceğim. Bir çocuğun gözünden hayata bakmak, kendisinin küçük, cesaretinin büyük olması harikaydı.
Son olarak başka yayinevlerinde "Denizin Çağrısı" ismiyle basılmıştır. Bilginize.