Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
ALS hastalığına farkındalık yaratmak için, 1,5-2 sene kadar önce, yurtdışında başlayıp ülkemizde de devam eden bir kampanya dahilinde pek çoğunuz, başınızdan buzlu su dolu kovayı boca etmiş, ya da bunu yapanların videolarını izlemiş olabilirsiniz. Ancak başınızdan döktüğünüz o soğuk suyun, hiç bir zaman, bir ALS hastasının hastalığı öğrendiği andaki ürpertisinden daha ürpertici olamayacağını tahmin ediyorum. Bir ALS hastasının vurucu, hüzünlü bir o kadar da farkındalığı artıran kitabı. Acil şifalar diliyorum.
İncil, Kuran ve Hadisler ışığında Mehdi ve Deccalin fiziksel özelliklerini, hangi soydan, nasıl ve nereden geleceğini açıklamış. Türkiye AB'ye mutlaka üye olacakmış ve bu da kıyamet alametlerinden biriymiş.
sayfa 94: "Şuan hiç kimse tarafından bilinmeyen; fakat bir tek benim bilgim içinde olan, Kur'an-ı Kerim'in 27:82 ayeti DABBETÜ'L-ARZ'dır." (Yüce yazarımızda bu konuyu uzun uzun anlatmış.)
sayfa 232: "Zira o cahiller o Deccal'in nasıl öleceğini bilselerdi böyle yanılgıya düşmezlerdi. Bakın yüce Allah onu istesin ağzında yutkunduğu tükürüğü ile boğar öldürür. Hal böyle iken sen, gökten inmeyecek olan Mesih İsa'yı bekle dur bakalım." (İsa'nın gökten inmeyeceğini ispatlamak için Allah'a şekil bile vermiş.)
Yazar bir çok konuda "sadece kendi bilgisi dahilinde olduğunu" yazarak kitaba heyacan katması kitabı sonuna kadar okumama sebep oldu. Söyleyecek çok söz yok.. Şinasi Hüner size en kısa zamanda acil şifalar diliyorum.
Hasan Ali Toptaş'in okuduğum 3. Kitabı. Yine çok güzel bir kitaptı. Uzun süre etkisinden kurtulamayacağım.
Kitabın her sayfasında bir hastayla beraber yaşamayı, her an ölecekmiş duygusunu dibine kadar yaşıyorsunuz. Yazar bu ablamda gerçekten çok başarılı. Belki de bu süreci yakın zamanda anneannem için yaşadığım için derinden hissettim bilemiyorum. Her an ölüm haberi gelecek korkusuyla yaşamak çok zor. Allah düşmanımın başına vermesin. Hastalara acil şifalar versin. Kitapla kalın.
Kitaptan küçük bir alıntı;
"Babalar alnımıza yazılmış yalnizliklardir."
Davetsiz Sesler, kitabını bir markette de alış veriş yaparken dikkatimi çekmişti ve 4,90 liralık fiyatı olan bu kitabın arka yüzünü öncelikle hemen okudum. Kitap yaşanmış bir olaya dayanıyordu, kitabın yazarı bizatihi şizofrenik bir hastalık geçirmiş ve bu hastalığın kendi yaşamı ve çevresine olan etkilerini hastalığı atlattıktan sonra kaleme almıştı. Psikolojik hastaları hep duymuşuzdur, bu insanlar neler çeker aileleri neler yaşar çoğu zaman biraz üzülür ve unutur gideriz. Aslında toplumlarda hiç de azımsanmayacak oranda bu dertlerle yaşayan insanlar vardır. Hastaneler ve orada tedavi olanlar belki de ölüme kadar orada kalmaya devam eden ve edecek insanlar. Bu kitapta bir şizofren insanın çektiği acılara, ölümle yaşam arasında gel gitlere, umutla umutsuzluk hallerine tanıklık ediyor, olaylara empati kurarak çok da üzülüyorsunuz. Şizofren insanların ne acılar çektiğini merak ediyorsanız bu kitabı muhakkak okuyun diyorum. Roman kahramanı Lori bu mücadeleyi sonunda kazandı ama bu mücadeleyi kaybeden de bir çok şizofren olduğunu da biliyoruz. Şizofrenler için farkındalık yaratan bir kitap. Allah bu hastalığı çeken herkese şifalar vermesini canı gönülden diliyorum vesselam...
Tutun Kendine, Bırakma Kendini
"İnsanlar yorar en çok. En uzağından en yakınına. Soğuk tavırları kafana takar, sıcaklardan rahatsız olursun. Gördüğünde memnun olduğun insanların sayısı azalır, azalır... Bir gün onlar da biter, aynaya bile bakmak istemezsin. Nazik, düşünceli, hassas olmak çok zordur artık. Empati yapmak, anlayış göstermek, tahammül etmek imkansız
Öncelikle Elazığ depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza allahtan rahmet, ailelerine baş sağlığı ,yaralılara acil şifalar diliyorum.
George Orwell bu eserinde tüm dünyanın tanıdığı iki ismi eleştirel bir türde gözler önüne seriyor. Stalin ve Hitler.
Bir çiftlikte geçen hikayede hayvanlar insanların yaptıklarından şikayetçi oluyor ve bazı olaylardan sonra çiftliğin kontrolünü hayvanlar ele alıyor. Hayvanlar arasından da domuzlar bu çiftliği yönetip diğer hayvanlar üzerinde üstün konuma geliyor. Belli bir zaman sonra domuzlar kendi kurallarını diğer hayvanlara uygulayabilmek için farklı yöntemler deniyor ve aslından insanların yaptıklarını yapmayacaklarına söz vermelerine rağmen bu sefer insanların yani eski yönetimlerin kaba kurallarını uygulamaya başlıyorlar . Öldürme, sindirme , yalan , çıkar, vs birçok kavram hayvanlar üzerinden biz okuyucunun gözleri önüne seriliyor. Ve son olarak bu kitabın en meşhur sözü olan "bütün insanlar eşittir ama bazı insanlar öbürlerinden daha eşittir " sözü bütün kitabı özetler niteliktedir. İyi okumalar.
Belki on yılda bir, hatta bir kuşakta bir Şimdi’nin Gücü gibi bir kitap gelir. O bir kitaptan daha öteye bir şey; onda, belki elinizde tutarken de hissedebileceğiniz, canlı bir enerji var. O okurlarda bir deneyim yaratacak ve yaşamlarını olumlu yönde değiştirecek bir güce sahip. Şimdi’nin Gücü önce Kanada’da yayınlanmıştı ve Kanadalı yayıncı, Connie Kellough bana bu kitabı okuyan insanların yaşamlarında olumlu değişiklikler, hatta mucizeler meydana geldiği yolunda haberler alıp durduğunu söylemişti.“Okurlar beni arıyorlar,” diyordu o,“ve kitabın mesajını uygulamaya başladıktan sonra olağanüstü şifalar, değişimler ve giderek artan bir mutluluk yaşadıklarını bildiriyorlar.”
344 syf.
·
Puan vermedi
İncelemeye başlamadan önce, bir yanlış anlaşılmanın önünü şimdiden keseyim. Alt başlıkta da yazıyor "Psikiyatrik İlaç Kullanımına Eleştirel Bir Bakış" diye ama gözünden kaçan olur, kitabın ismini duyar duymaz tetiklenecekler için: kitap tümden farmakoloji bilimini değil, psikiyatrik ilaç sektörünü inceleyip eleştiriyor. Aşı karşıtlığı,
Leş
Kitabı okurken özgürlüğünüzü kaybediyorsunuz. Ağaç israfı. Dini bu kadar yanlış gösteren başka bir kitap olamaz sanırım. İçinde geçen aşk denilen şeylerin uzaktan yakından aşkla alakası yok. Bu kitaba vakit, para, enerjinizi harcamayınız çünkü tamamiyle İSRAF. Yorumumu en fazla bu kadar yumuşatabiliyorum. Beğenerek okuyanlara da acil şifalar.
