Japonya'da başlayıp Mezopotamya'ya, tarihin 0 noktası Urfa'ya, güneşin batışinın en güzel en uzun izlenebildigi Adıyaman'a kadar uzanan bir macera.
Polisiye tarzının içerisine tarih,din ve ucundan kişisel gelişim de barındırmanin yanında üslubu gayet akıci ve sürükleyici...
Hz. İbrahim'in insanlığı tek doğruya götüren Hanif akidelerini 3 dinden ayrı ayrı anlatıyor.
Kilise veya havra, (hz)İbrahim'in mesajına kendi dinlerini mirasçı gösterebilmek için her türlü çabayı gösteriyorlardı oysa mirasçının Kur'an olduğu açıktı.
Veee sin-Ammar;Hz İbrahimin vahyini mesaj olarak Nemrut tapınağına gizleyen mimarin zekası çok hoşuma gitti o zamanda herkesin korktuğu çekindiği Nemruta kendisi büyük ders niteliğinde mezar yapıyor. Kendisine hayran kalmamak gibta etmemek ne mümkün;
Puta tapıcılığın tam göbeğinde, Allah'ın vahyini insanlara ve yüzyıllara pervasızca söylemek ne cesurca...
Daha fazla spoiler vermeden bitireyim bu vesileyle bana polisiyeyi sevdiren hem 
Ahmet Ümit' e hem de 
İskender Pala
'a teşekkürler..:)
Bu tarz kitaplara bayılıyorum.Olay örgüsü gayet güzeldi fakat sonu hiç de bekledigim gibi bitmediği için 2 puan kırdım. Gerçekten sonu hiç iyi değildi. 
Abum Rabum İskender Pala
528 syf.
10/10 puan verdi
İskender Pala yazmış olduğu bu eserinde büyük bir merak uyandırarak okuyucuyu adeta kitabın içine çekmektedir. Kitap yoğun bir anlam barındırdığından ayrıntılara hakim olabilmek adına dikkat vererek okunması gerekmektedir. Pala ayrıca hikâyeyi resimlerle pekiştirerek bir ansiklopedi havasında vermiştir.
Akatların "Abum Rabum" adını verdikleri "Yüce Baba Hz. İbrahim" ışığında aktarılan polisiye hikâye Ortadoğu'nun sancısı için yazılarak, eserde doğu-batı çatışması, batının algı yönetimini nasıl uyguladığı anlatılmıştır. İskender Pala'nın yetkin kaleminden ortaya çıkan harika bu eseri mutlaka okumalısınız. Keyifli okumalar.
İskender Pala
