Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
İşçi sınıfından bilinçli insanların devrim yolunda ilerleyişini anlatıyor.. Bir kadın karakterin sarsılmayan direnci en dikkat çekici noktalardan biri.. Ana burada devrimin kadın eliyle olduğunu, kadınların daha dirayetli olabileceğini ve içindeki gücün büyüklüğünü kanıtlıyor..
Ekmeğini, alın terini, hakkını savunmak için doğruyu söyleyen, korkmayan, susmayan işçiler ve emeğiyle yaşayanlar..
Ana, okurken hayran kaldığım, etkilendiğim yer yer duygulandığım bir kitap.. Keşke çok önce okusaydım dedim.. Ekmeğin, emeğin değerini bilen hakkını arayan insanlar..
Herkes okumalı, bir şeyler öğrenmeli..
Keyifli okumalar efenim 💙
Maksim Gorki Ana kitabını 1906'da sürgünde bulunduğu yıllarda kaleme almıştır. Ve Ana kitabı ilk başta bölümler halinde bir dergide yayınlanmaya başladığı halde Rusya'da oldukça büyük yankı uyandırmış ve yasaklanmış hatta dergi kapatılmıştır. Yazıldığı dönem ve dile getirdiği gerçeklerle Ana kitabı toplumcu gerçekçilik akımının
Halide Edip Adıvar
Kendisi ve 2.kocası hakkında idam kararı alınan güçlü bir kadın, her ne zorlukla karşılaşsa dahi onurlu duruşun dan eman vermeyen bir kişiliktir Halide Edip. Kitapta ise siyasi hayatına değinmemiş onun yerine sadece özel hayatına değinmemiş ama okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Şahsî hayatına dair gerçekten ilginç bilgileri bulabilirsiniz.
Okuyun, okutun
Spoiler içermez.
Bu eseri okumadan önce Maksim Gorki'yi tanımalıyız. Yazarı ne kadar iyi tanırsak eserin gerçekçi boyutunu ve yazarın hayatından izler taşıdığını fark ederiz. Ayrıca 1905 Rus Devrim'i hakkında bilgi sahibi olmakta da fayda var.
Maksim Gorki, beş yaşındayken babasını kaybeder ve sekiz yaşlarındayken zor şartlarda çalışmak zorunda
Baba vanga Dünya'nın en büyük kahini 30 Ocak 1911'de bir Osmanlı vatandaşı olarak dünyaya gelmiş. 12 yaşında bir fırtınayla sürüklenmiş, gözlerine toprak dolmuş, gözlerinden kanlar akmış ve iltihaplanan gözlerine tedaviler cevap vermemiş. Bu fırtına olayını vanga'dan başkası hissetmemiş. Vanga büyüdükçe kahin olma özelliğini Daha iyi kullanır hale gelmiş ve çok ünlü kehanetlerde bulunmuş. Vanga, Bulgaristan eski devlet başkanı komünist diktatör todor jivkov dahil çok sayıda devlet adamını kehanetleri ile etkilemiş. Adolf Hitler tarafından bizzat ziyaret edilmiş ve Rus gizli servisi KGB'nin doğrudan danıştığı tek kahin olmuş. 1967'de Bulgar devleti tarafından resmi olarak kahinliği kabul edilmiş ve kendisine maaş bağlanmış. Kalabalıkla başa çıkması ve rahatsız edilmemesi için özel görevliler tayin edilmiş. Onunla görüşmek isteyenler resmi makamlardan randevu almışlar.
Çok merak ettiğim Baba Vanga'nın hayatını böyle biyografik bir romandan okumak beni bir nebzede olsa tatmin etti. Romanın ilk 50. Sayfasına kadar masal tadı vardı. Sonrasında da tüyler ürperten bölümler. Benim gibi merak ediyorsanız Baba Vanga'yı kesinlikle okunacak bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Dili sade. Anlatım sürükleyici. Eğitici. Hikayelestirilmis şekilde bilgileri serpiştiriyor. Kısa ve öz okuyup okutturabilirsiniz beğendim. Devrim Hanım'ın kalemine sağlık...
