Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Amat, bir geminin adı.
Bu kitap benim ilk İhsan Oktay kitabım. Eğer denizcilik ile ilgiliyseniz bu kitabı okumakta zorluk çekmezsiniz çünkü denizcilik terimleri çok olduğundan okumakta bir tık zorlandım.
İhsan Oktay, iyi ve kötünün bitmeyen çekişmesini bir gemi metaforu üzerinden anlatıyor.
Şahane felsefi ve dini göndermeler var romanın içerisinde.
Mesela gemideki 247 mürettebatın hepsinin geçmişinde işlediği günahlar var ve gemiye bu yüklerle biniyorlar.(Hz.Nuh gemisine sadece günahkarsızları almıştır. Bu da ona göndermedir.)
İsrâfil adlı çocuğun ‘teyakkuz’ dendiğinde boruya üflemesi gibi nice göndermelerin olduğu bir kitap.
Dili ve akıcılığı iyiydi ama dediğim şekilde terimlerim çoktu ve size tavsiyem ilk defa İhsan Oktay okuyacaksınız bu kitaptan başlamayın. Ama daha önceden yazarın kalemiyle tanıştıysanız bu kitabı öneririm.
İyi okumalar…
Gemicilik terimlerinin veya eski kelimelerin çok bulunduğu bir kitap bazen kelimeleri anlaşılmasada güzel bir kitapdı.
Konusu ise Amat adlı bir gemi ve içinde yaşananlar.Ölümsüzlüğü arayan Süleyman,marangoz Nuh,kaptan Diyasafol ve daha niceleri.
Her bir isim öyle ince yerleştirilmiş ki insanı cezbediyor.bu arada Dante nin cehennem tasvirine benzer bir tasvir bu romanda geçmekte.
Romanı okurken sonuna doğru Karayip Korsanları filmi geliyor insanın aklına....
Çok Da Bir Şey Beklemeyin
Başlık tam da düşüncemin özeti.
Kayda değer bir şekilde benzer içerikleri daha kaliteli anlatacak kitap bulursunuz. Kitap gereksiz demiyorum okunabilir. Ancak isminin ve dönemsel popülerliğinin etkisinde kalmamak bence doğru olan. Kitap üzerinde biraz durup düşündüğünüzde sizin de rahatlıkla bulabileceğiniz fikirlerden fazlasını vermiyor bence. Benzer kitaplara piyasada çokca maruz kalıyoruz ve günümüzde irademizi zorlayan bir çok etken bunu kontrol etme arzusunu bizde körüklüyor. Kitapta en sevdiğim nokta latince bir deyiş ile geldi bana. Qui amat non laborat! (Sevene her şey kolay!)
Mücrimin
Tam bir İhsan Oktay kitabı, aynı mizahi anlatım, her bir karakterin ayrıntılı anlatımı, mazilerine gidip gelmek ve fantastik bir Osmanlı. Ölümsüzlüğü mü arıyor Süleyman, ölmeyi mi? Sonunda bir sürü soru işareti ve siz neye isterseniz ona inanınla biten kısa karakter rivayetleri.
Bana zaman makinesi verip istediğim zamana gitmemi söyleseler Tufan zamanına gitmem isterdim. Gerçi Nuh'a haber eyleyin de gelsin de tufan görsün ama yine de merak ediyorum o zamanları.
Muhtemelen ben binemezdim o gemiye. Gürkan'ın dediği gibi benim sadece kalbim temiz. Diğer ibadetlerin hiçbiri yok bende. Geminin gidişini izlerken bulurdum kendimi. Ağrı Dağı da sevdiğim bir dağdır aslında.
Ama Amat tam bana göre bir gemi. Kaptanı da sevdim, yalan yok. Ayrıca gemideki sayı da düşük bence en azından 250 yapalım şunu, kaptan.
Güzel kitaptır vesselam.
Usta yazardan yine kaliteli bir Osmanlı tarihi romanı.
Amat 17. yüzyılda geçen ve bir Osmanlı kalyonunun Akdenizde yaptığı maceralı yolculuğu konu eden, fantastik öğelerle süslenmiş bir romandır. Yazar İhsan Oktay Anar bu romanında da tarihi olaylar, semboller ve fantastik öğeleri birleştirerek kendine has üslubu ile ilginç bir roman yazmış. Osmanlı'da denizcilik üzerine yoğunlaşan roman sayısı oldukça azdır. Yazar kitapta dönemin denizcilik terimlerini kullanmaktan çekinmiyor. Bu durum kitaba otantik bir hava katmış. Roman için Osmanlı tarihine ve özellikle dönemin denizciliğine meraklı olanlar için ilginç bir hikaye eşliğinde okunabilecek başarılı bir roman diyebiliriz.