Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
187 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
...bu halkın yüzde sekseni hasta. Ya ruhsal ya bedensel, mutlaka bir yeri arızalı. Neden bu? Yoksulluktan, ağır yaşama koşullarından. Canım #talipapaydın kaleminle çok geç tanıştım ama tanışınca da #türkedebiyatı alanında en sevdiğim yazarlardan biri oldun. Hele de köyü ve köylüyü anlatan yazarları ayrı bir seviyorum. Garip Osman, Ağ Osman ah ah... Tütün diye diye kendini heder etmeye değer miydi? İnsan yoksulsa, alım gücü yoksa kendini böyle paraliyor işte. Bir kesim zenginliklerine zenginlik katıyor ama diğer kesim de yoksulluklarına yoksulluk katıyor (yoksulluğa itiliyorlar) Onca çalışıp çabalamaya hak edilen değer verilmiyor Osman ne yapsın delirmeyip de? Dönemin şartlarına bakınca yine eğitimsizlik söz konusu. Bir kesim yine ne yazık ki hacılar hocalar iyi eder hastamızı kafasında. Hekim kim ki? Para alıyor doğru, neden götürsünler. Köyden şehre varmak zaten zulüm ama eski kafalılık da hüküm sürüyor iste. Çok güzeldi. Çok beğendim. #parlakmeltemkitapligi #keşfet #like
Tütün Yorgunu
Tütün YorgunuTalip Apaydın · Cem Yayınları · 1981142 okunma
211 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Köy Enstitüleri Üzerine
Ünlü enstitülülerden Talip Apaydın eseri İsmail Hakkı Tonguç’un “Enstitü’ye nasıl girdiniz, nasıl okudunuz, biriniz bunu anlatın.” sözü üzerine yazdığını belirtiyor. Bu ülkü Cumhuriyet’i topyekün köyden kalkındırmaktır. Yazar “Köylerimizden kim bilir ne kötü alışkanlıklar, kabalıklar getirmiştik ama burada yavaş yavaş yontulu kurtulacaktır.” diye anlatıyor giriş hikayesini. Sadece sırada alınan eğitimi değil kiremit üretmekten, tarıma, hayvan yetiştirmekten, keman çalmaya her şeyin öğretildiği yerdir Enstitü. Çalışmak, üretmek onlar için ibadet olmuştur. “Okul yaşamın bir parçasıydı. Biz karada yüzme talimi yapar gibi hazırlanmıyorduk, bizzat hayatı yaşıyorduk.” diye anlatıyor yazar. Ama ülkede başarılar cezasız kalmayacak ilk önce Enstitülü kızlara başlayacaktı saldırılar. Bin yıldır ezilmiş Türk kızının kendini kurtarma çabası yobazlara hayalinde olmadık sahneler kurdurtup halka zehir saçtırır. Çok partili hayatla birlikte gericiliğin alan bulması türlü iftiralarla Enstitüleri kapatma sürecine sürükler. Enstitülülerin bizzat kendileri, hocaları dahi bu kampanyalara oyuncak olur. Yazar cumhuriyetin yetiştirdiği en büyük aydın olan Hasan Ali Yücel’i “Yerinden kımıldamaz bir çarkın başına geçmiş, eğitim tekerini en uzak dağ başı köyüne doğru sürmüştü.” diye anlatır. Nitekim enstitülerin mezarını İnönü kazmış toprağı Menderes atmıştır. 27 Mayıs İhtilali sonrası rüzgar tekrar enstitü lehine dönse de artık her şeye çok geçtir. Türk köylüsünün aydınlatılma ülküsü gericilerin, ağaların, imamların, softaların ve politikacıların katline maruz kalmıştır.
Köy Enstitüsü Yılları
Köy Enstitüsü YıllarıTalip Apaydın · Literatür Yayıncılık · 2009320 okunma
Reklam
250 syf.
·
Puan vermedi
Editör'den: Savaşa Hayır!
Tıs yok! Arkadaşlar uyardı, yazımı yazmam gerekiyormuş. Ne yazayım diye düşünüyorum. Önemli bir edebiyat olayı oldu mu geçen ay? Düşündüm, yeni birkaç dergi falan, ama heyecan yok. Edebiyat aleminde anlayacağınız tıs yok. Kendi imzamı da atarak, Edebiyatçılar Derneğinin bildirisini yayımlıyorum. Savaşan Bir Dünya İstemiyoruz Edebiyat insanın ve dünyanın çoğalmasından, savaş kısırlaşmasından beslenir. Edebiyat insanın ve dünyanın ayrıntılarını ortaya çıkarır, savaş yok eder. Edebiyat demokratiktir, savaş antidemokratik. Edebiyat dünya barışına hizmet eder, savaş silah tüccarlarına. Edebiyat tüm insanların bu dünyadan eşit pay almasını ister, savaş ise güçlünün eline geçmesini. Edebiyat dünyaya bir armağandır, savaş insanlık suçudur. Bu suçun bir parçası olmamak için savaşa hayır... Savaşsız bir dünya için barış kültürü! Edebiyatçılar Derneği İmzası olan edebiyatçılardan bazıları: Aysu Erden, Nalan Barbarosoğlu, Özcan Karabulut, Kemal Gündüzalp, Gökhan Cengizhan, Ferda İzbudak Akıncı, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Hüseyin Peker, M. Sadık Aslankara, Mehmet H. Doğan, Turhan Günay, Cem Erciyes, Semih Poroy, Ahsen Erdoğan, E. Bülent Yardımcı, Altay Ömer Erdoğan, Dinçer Sezgin, Erdal Öz, Namık Kuyumcu, Halil İbrahim Özcan, Hayri K. Yetik, Eray Karınca, Zeynep Aliye, İsmail Gümüş, Hüseyin Yurttaş, Zafer Doruk, Alper Akçam, Faruk Şüyun, Cihan Demirci, Sevgi Özel, Mevlut Kaplan, Hasan Özkılıç, Talip Apaydın, Sultan Su Akar, Ahmet Yıldız, Mustafa Şerif Onaran, Özgen Seçkin, Haydar Ünal, Orhan n Tüleylioğlu, Aydın Şimşek, Ahmet Günbaş.
E Aylık Kültür ve Edebiyat Dergisi  Sayı - 47
E Aylık Kültür ve Edebiyat Dergisi Sayı - 47E Aylık Kültür ve Edebiyat Dergisi · 20021 okunma
211 syf.
·
Puan vermedi
Orda bir köy var uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da, O köy bizim köyümüzdür. İlkokuldayken ne heyecanla söyletirdi öğretmenimiz bize bu şiiri. Boğazımız patlarcasına, avazımız çıktığı kadar, haykırarak söylerdik.Köy Enstitüleriyle tanıştıkça, onların dünyasına ayak bastıkça, ne kadar da anlam buldu benim için bu dizeler.
Köy Enstitüsü Yılları
Köy Enstitüsü YıllarıTalip Apaydın · Literatür Yayıncılık · 2009320 okunma
221 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır." Mustafa Kemal Atatürk "Köy Enstitülerinin kusurlarını bana verin, başarıları sizin olsun." Hasan Ali Yücel Birisi Cumhuriyetimizin kurucusu,
Sürgün
SürgünBehzat Ay · Tekin Yayınevi · 197521 okunma
380 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Köylü Milletin Efendisi
Köylü Milletin Efendisydi sözde, Ama hiç efendilik yaşamadı. Osmanlı’da ezdi cumhuriyette… Canlarını dişlerine takıp mücadele eden halk kurtardı ülkeyi. Sonra çoğu savaş kaçağı, düşman işbirlikçisi tuttu suyun başını. Onlar yedi cumhuriyet kaymağını. Köylü sesini duyuramadı. Kimse onları duymadı, önemsemedi. Ülke kurtulduktan sonra hepsi köyüne geri döndü. Ülkeleri onları unuttu. Unutuldular. Yoksuldular. Yoksul olarak kaldılar…
Köylüler
KöylülerTalip Apaydın · Literatür Yayıncılık · 202277 okunma
Reklam
409 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bir solukta okuyacaksınız…
Medrese eğitimi almış, Çanakkale Cephesi’nde gazi olmuş vatansever Molla Mahmut ve arkadaşları… Tacım köyünün gençlerini işgalci Yunanlılara karşı örgütleyen İbrahim Ağa… Din eğitimi almamasına rağmen halkın dini duygularını sömürüp, milletin sırtından geçinen, padişah soytarısı, din bezirganı, Yunan yaltakçısı Ziver Hoca… Servetlerini korumak için padişah soytarılığı, düşman yaltakçılığı yapan ağalar ve yalaka marabaları… Halkını sadece vergi zamanı hatırlayan devletin rüşvetçi ve hileci memurlarına karşı vatanı için canını vermeye hazır birkaç iyi yürekli zabit… Bir solukta okuyacağınız muhteşem bir eser. Milli mücadele dönemini Uşak’ın Tacım köyü ve köylüsüyle özetleyen bir roman. Sabırsızlıkla ikinci kitabı alıp okumak için can atacaksınız. Bakalım serinin ikinci ve üçüncü kitabında neler olacak?
Toz Duman İçinde
Toz Duman İçindeTalip Apaydın · Literatür Yayınları · 2021100 okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kısa sayfalı bir köy romanı. Arif'in traktör tutkusunu ve onu bir an önce satın alma hevesini işleyen bir kitap. Anadolu da geçen samimi kitaplardan (köy temalı )hoşlanıyorum diyorsanız..., Arifin o çok sevdiği traktörüne karşı duyduğu aşırı istek ve azim dolu hayatıyla tanışmaya hazır olun :) İlgilisine tavsiyemdir
Sarı Traktör
Sarı TraktörTalip Apaydın · Literatür Yayıncılık · 2015371 okunma
167 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Neden Köy Enstitüleri'nden çıkan şair ve yazarlar bu kadar üretken ve bu kadar kalemleri güçlü? * Edebiyatın çıkış noktası tabiat ve gereçeklik de ondan. gerçeklerden beslenmeyen hiçbir sanat yapıtı kalıcılığı sağlayamaz görüşündeyim. halka halkın dili ile duygu ve düşünceleri terennüm ederse bir yazar, kalabalığı da kendine çekmiş olur. Divan edebiyatının hitap ettiği kitle sınırlı iken halkla ve halka yakın olan her konu toplumu etkilemeyi başarmıştır. * Talip Hoca'nın Ortakçılar romanında da bizi çeken yegane duygu köylü milletinin saflığı, kurnazlığı, pragmatist dünya görüşü nitekim. sırtını ya bir beye ya da bir dağa yaslan anlayışı ile Sefer'in babası beylere yakın olup, geleceğini maddi anlamda kurtarmasını ister oğlundan. oğlu ise beylere, ağalara, haksızlıklara karşı dünya görüşündedir. * Sefer, Hilmi Bey'in kızına içten içe aşk beslemeye çalışır. Fakat üstündeki urba eski, ayağındaki çorap kirli, ensesi güneş yanığıdır. babası ortakçıdır beye. ne yapar eder kafasında bir türlü kendini denk göremez. kör olsun yoksulluğun gözü! * Çeltik tarlalarında çalışan köylü halkı da Sefer'in beylere yanaşmasını istese de Sefer o düşüncede hiç olmamıştır. idealleri olan bir yıl sonra köylere öğretmen olarak atanacak yiğittir. gelimli gidimli duygulanımlar arasında bocalar. * daha fazla özetlemeye gerek duymadan içimizdeki insanlığı, köylü milletinin neden efendi olduğunu bilmek istiyorsak köy enstitüleri yazarlarını iyice bellemek lazım geliyor. ve realiteden beslenen her şeyin kalıcı niteliği vardır diyorum. saygıyla ...
Ortakçılar
OrtakçılarTalip Apaydın · Literatür Yayınları · 200771 okunma
190 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
" Tütün Yorgunu " romanıyla tanıştım Talip Apaydın ile. Köy Enstitülerinden yetişmiş, halkın sorunlarıyla gerçekleriyle bezenmiş eserler üreten toplumcu yazarlar köy edebiyatıyla öne çıkıyor.. Öte Yakadaki Cennet 29 hikâyeden oluşuyor. Köy ve kasaba hayatından kesitler sunmuş her hikâyesinde. Kütüphanenizde bulunması gereken bir eser. Bu yazarımızla genç kuşakların tanışması gerekiyor.
Öteki Yakadaki Cennet
Öteki Yakadaki CennetTalip Apaydın · Cem Yayınevi · 197210 okunma
187 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.